AHİ YUSUF TÜRBESİ

Yerin adı: Ahi Yusuf Türbesi, Antalya’nın merkezdeki Selçuk Mahallesi, Mermerli sokakta aynı isimle anılan caminin arkasında yer alır.

Yapım Tarihi: 13. yüzyılın ikinci çeyreğinde inşa edilmiş olmalıdır.

Kitabe: Yapının herhangi bir yerinde sabit bir kitabe olmamasına rağmen yapı ile ilişkilendirilen iki kitabe bulunmaktadır. Bu kitabelerden ilki, S. Fikri Erten tarafından yayınlanmış olandır. Fakat kitabenin Ahi Yusuf tekkesinin bir mezarında bulunduğundan başka bir şey belirtilmemiştir. Kitabenin bugün nerede olduğu bilinmemekle birlikte bu kitabe başka bir araştırmacı tarafından incelenememiştir. İkinci kitabe Rudolf M. Riefsthal ve S. Fikir Ertem tarafından incelenmiştir. Bu kitabe günümüzde türbenin önündeki avlu duvarında yer almaktadır. On sekiz satır halinde Arapça yazılmış kitabenin ilk on beş satırı Ayetü’l Kürsi’dir. Diğer üç satırda da bir caminin inşa tarihi verilmektedir. 

S. Fikri Ertem’in “Ahi Yusuf tekkesinin bir mezarında” gördüğünü belirttiği, fakat günümüze ulaşmayan yada nerede olduğu bilinmeyen kitabe;

“Minnet Allah içindir. Fetihler babası, din ve dünyanın azizi, büyük sultan Keykubad bin şehid Sultan Keyhüsrev 622 (1225) senesinde zayıf kul (Keluki?) tarafından bu imaret yaptırıldı.”

Günümüzde türbenin önündeki avluda, duvar kenarında ayakta olan on sekiz satırlık kitabenin son üç satırı;

“Bu mübarek cami 647 (1249-50) senesi aylarında yaptırıldı.”

Vakfiye: Yapıya ait vakfiye bulunamamıştır.

Kurucu: Bilinmiyor.

Sanatçı: Bilinmiyor.

Onarım Durumu: 1993’te restore edilen yapı günümüze bazı değişikliklerle ulaşmıştır. Yapının iç mekanı ve cepheleri kireçle badanalanmıştır. Ziyaretgah ve cenazelik katının döşemeleri de ahşap malzeme ile yenilenmiştir. İç mekanı örten kubbe dıştan kiremitle kaplı kırma çatı ile örtülmüştür.

Plan: Ahşap döşemeye sahip ziyaretgah katı girişi ile aynı eksende güney duvarına yerleştirilen mihrap basit bir nişten ibarettir. Oldukça sade bir görünüme sahip yapının kubbesi dört sivri kemerli tromp üzerine oturtturulmuştur. Ziyaretgah katının dikkat çeken yönü batı duvarında profilli ve iç yüzeyi geometrik geçme motiflerinin görüldüğü kemer açıklığıdır. Günümüzdeki durumundan buradaki açıklığın onarım sırasında kapatılmış olduğu anlaşılmaktadır. Cenazelik katının da orijinal döşemesi ahşap döşeme ile değiştirilmiştir. Sanduka ve duvarlar zeminden yaklaşık 1 m yüksekliğe kadar ahşap malzeme ile kaplanmıştır.
Kare planlı, iki katlı yapının ziyaretgâh katı kubbe ile örtülmüş olup bu mekana giriş kuzey cephenin ekseninde, merdivenlerle ulaşılan bir açıklıktan sağlanmaktadır. Güney ve doğu cepheleri sağır olan yapının kuzey cephesinde iki pencere açıklığı, batı cephede de bir kemer açıklığı bulunmaktadır. Cenazelik katına girişi sağlayan kapı açıklığı ziyaretgâh katı açıklığının altında aynı cephede bulunur. Ziyaretgahın sadece batı cephesinde bir mazgal pencere yer alır. Ziyaretgah katının örtüsü ise beşik tonuzdur.

Üçboyutlu Özellik: Moloz taş örgüye sahip cephelerde ziyaretgah kapısının sövelerinde kullanılan devşirme sütunlar ve ziyaretgahın batı cephesindeki dış yüzeyi profilli, iç yüzeyinde geçme motiflerine sahip kemer dikkat çeker.

Malzeme: Yapının genelinde moloz taş kullanılmakla birlikte, devşirme mermer sütunlar ve batı cephedeki kemerde de mermer malzeme tercih edilmiştir.

Süsleme: Tezyini açıdan oldukça sade olan yapıda bezeme sadece batı cephedeki mermer kemerin iç ve dış yüzeylerinde yer almıştır. Kemerin dış yüzeyi profilliyken iç yüzeyinde birbirini tekrar eden geometrik geçme motifleri kullanılmıştır.

Tarihlendirme: Yapının kendisine ait bir kitabesi bulunmamasına rağmen, türbe ile ilişkilendirilmiş iki kitabeye değinilmektedir. Bu kitabelerden birinin günümüzde nerede olduğu bilinmemekle birlikte bu kitabede 622 yılında inşa edilmiş bir imaretten bahsedilse de bunun Ahi Yusuf türbesi ile ilişkilendirmek günümüzde oldukça güçtür. Türbenin ön avlu duvarında bulunan diğer kitabede de H.647 / M. 1249-50 tarihinde inşa edilmiş bir camiden bahsedilmektedir. Türbenin yanı başındaki Ahi Yusuf Camii ile benzer özelliklere sahip olması iki yapının aynı dönemde inşa edildiğine ışık tutsa da türbe avlu duvarındaki kitabenin kesin olarak Ahi Yusuf Camiine ait olduğunu belirtmek güçtür. Araştırmacılar kesin olarak yapıyı tarihlendirmekten kaçınarak onun 13. yüzyılın ikinci çeyreği içerisinde yapılmış olduğunu belirtirler.

Değerlendirme: Ahi Yusuf Türbesi, mimari kurgusu ve inşa tekniği ile Anadolu Selçuklu dönemine bir yapı olarak kabul edilir. Süsleme ve mimari kurgu açısından sade bir görünüm sergileyen yapı geçirdiği bazı onarımlarda sahip olduğu bazı detayları kaybetmiştir.

Kaynakça: ERTEM, S.Fikri; Antalya Vilayeti Tarihi, İstanbul, 1940.
ÖNKAL, Hakkı, Anadolu Selçuklu Türbeleri, Atatürk Kültür Merkezi Yay., Ankara, 1996.

Galeri