Yerin adı: Antalya Kaleiçi’nde Selçuklu Mahallesi Tabak Ahmet Sokak’ta bulunan yapı Karatay Medresesi’nin kuzeyinde yer alır.
Yapım Tarihi:
Kitabe: Yapıdan günümüze kitabe ulaşmamıştır.
Vakfiye: Bilinmiyor.
Kurucu: Bilinmiyor.
Sanatçı: Bilinmiyor.
Onarım Durumu: 1955’te “Bakımsız, harap, iptidai ve küçük bir tabakhane olarak kullanılıyor” kaydı düşülerek tescil edilmiştir. Zaman içerisinde özel mülkiyete geçmiş ve 1996 yılında onarılarak bar haline getirilmiştir.
Plan: Doğu-batı doğrultusunda uzanan, dikdörtgen, küçük bir hücreden ibaret yapının girişi güney cephede, asimetrik olarak yerleştirilmiştir. Güney cephede sonradan açılan, dar giriş açıklığının batısında prizmatik payanda beden duvarını desteklemektedir. Doğu duvarında, yine asimetrik olarak konumlandırılmış, bir kapı açıklığı yer alır. Kapı açıklığı sonrasında batı yönünde devam eden duvar, mevcut sivri kemerli beşik tonoz örtülü yapının başka bir mekanla olan bağlantısını işaret etmektedir.
Üçboyutlu Özellik: Yapının günümüzde güney ve doğu cephesi görülebilmekte olup, diğer cepheler etraftaki yapılar yüzünden perdelenmiştir. Doğu cephede sivri beşik tonozun bir kısmı, giriş açıklığı ile birlikte tahrip olmuştur. Yapının güney cephesinde de dikkat çeken tek unsur, prizmatik payandadır.
Malzeme: Küçük bir hücreden ibaret yapının beden duvarları ve örtüsü tamamen moloz taştan inşa edilmiştir.
Süsleme: Mevcut yapıda herhangi bir bezeme unsuruna rastlanmaz.
Tarihlendirme: Yapıdan günümüze onu tarihlendirebilecek herhangi bir kitabe ya da yazılı belge ulaşmamasına rağmen, yapının sivri beşik tonoz ile örtülü olması ve yapıya ait eski bir fotoğrafta görülebilen, batı cephede, cephe duvarının ortasına gelecek şekilde yerleştirilen üçgen kesitli payandanın mevcudiyeti, yapının Anadolu Selçuklu döneminde inşa edilmiş olabileceğine işaret etmektedir. Fakat kesin bir sonuca ulaşmak için yapının yakınında bulunan Karatay Medresesi ve Anonim bina arasında arkeolojik bir kazıya ihtiyaç duyulmaktadır.
Değerlendirme: Tonoz örtülü basit yapının batı yönünde devam eden duvarından onun başka mekanlarla birlikte ele alındığı anlaşılmaktadır. Yapının Karatay Medresesi’ne yakın oluşu, Karatay Medresesi ile bağlantılı olup olmadığı sorusunu akla getirmektedir. Fakat mevcut kalıntılardan sonuç çıkarmak imkânsızdır. Kesin verilere ulaşmak ve iki yapının bir biriyle bağlantılı olup olmadığını anlamak için arkeolojik kazılar gerekmektedir. Yapıyı ilk olarak ele alan Dr. Leyla Yılmaz, Anonim yapının Karatay Medresesi’ne su sağlayan bir sarnıç olabileceğini belirtir.
Kaynakça: YILMAZ, Leyla; Antalya (16.Yüzyılın Sonuna Kadar),Ankara, 2002.