TERSANE

Yerin adı: Tersane Sinop’ta, günümüzde İçkale olarak tanımlanan kısımda konumlanmıştır. Cezaevinin bulunduğu alan, Osmanlıların Karadeniz'deki en büyük tersanesi konumunda idi. Cezaevi, iç kalenin içindeki bu eski tersane alanına 3 Ekim 1214 yılında Sinop’u zapteden Selçuklu Sultanı İzzeddin Keykavus tarafından yaptırılmıştır.1887 yılından itibaren cezaevi olarak kullanılmaya başlanmış olan bu yapının etrafı, yüksek kale bedenleriyle çevrilidir.

Yapım Tarihi: Genel kanıya göre tersane 1214 yılında Sultan I.İzzeddin Keykavus döneminde inşa ettirilmiştir.

Kitabe: Yapının kitabesi bulunamamıştır. Fakat bazı tanıklıklarda görülen yakın dönem onarım ve inşa kitabelerinden söz edilmektedir. Hüseyin Hilmi 20.yüzyıl başlarında tersane duvarı üzerinde 1254 H /1838 M tarihli bir geç devir kitabesi ve II. Mahmut devir kitabesi gördüğünden bahsetmiştir. Bu bilgiler tersanenin zaman içerisinde geçirdiği değişimlerin belgesidir.

Vakfiye: Vakfiyesi bulunamamıştır.

Kurucu: Antik çağlardan beri kullanıldığı bilinen Sinop kalesine sonradan eklenmiş bir yapı parçasıdır.

Sanatçı: Mimarın Halepli bir usta olan ve Alanya tersanesinin de inşasını gerçekleştiren Ebu Ali el Halebî el Kettani olduğu düşünülmektedir.

Onarım Durumu: I.İzzeddin Keykaus devrinde yapıldığı düşünülen tersane asıl önemine ve işlevine ise I.Alâeddin Keykubat devrinde ulaşmıştır. Günümüzde sadece duvar cephesinin bir kısmı görülmektedir. Deniz kıyısındaki alan ve yapının önemli bir kısmı yapılan karayolu sebebiyle yok edilmiştir.

Plan: Plan tipi açısından Alanya Tersanesi ile paralellik kurulan yapının yan yana sivri kemerli gözlerden oluşan tonozlarla örtülü mekân birlikteliğinden oluşmaktadır. Fakat bu anlamda müstakil bir yapıya ait olduğu düşünülen herhangi bir ize ulaşılamaması günümüzde ki İçkale’nin tersane yapısı olarak kullanıldığını düşündürmektedir. Tersane ile İçkale arasında kurulan bağlantının bir diğer ilişkisi geniş kemerli iki kapıdan sezilmektedir. İç kalede bulunan geniş kemerli girişler ve büyük alan bu birimin tersane olarak kullanıldığının bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Tersane üç bölümlü büyük bir mekân olarak ta tarif edilebilir. Yapıdan günümüze fazla tanımlama yapabilecek bir iz kalmamıştır. Bu sebepten geçmiş yüzyıllarda tanıklık olunan yapıya dair anlatımları tespit olanağı bulunmamaktadır.

Üçboyutlu Özellik: Batı yönünde konumlanan içkale yapıya eklenen en önemli birimdir. İçkale zamanla önce bir tersane olarak sonrasında ise 1877–1997 arasında cezaevi olarak kullanılmıştır. Kalenin doğusunda tersane kapısı bulunmaktadır. Tersane İç kale önünde ve Hükümet caddesinden sahile inen yol üzerindedir.

İç kalenin iç liman yönünde ki tersane kısmı uzun yıllar cezaevi olarak kullanılmıştır. Günümüzde kapanmış olan ve Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde bahsettiği “Deniz Kapısı” deniz tarafından iç kaleyle tersane arasında ki geçişi sağlıyordu.

Malzeme: Kesme taş, moloz taş ve devşirme malzeme kullanılmıştır.

Süsleme:

Tarihlendirme:

Değerlendirme: İçkale’nin bulunduğu alanda konumlanmış olması ve zaman içerisinde geçirdiği değişim tersaneyi tanımlamayı güçleştirmektedir. Tersane Selçuklulardan itibaren tüm iktidar güçleri tarafından kullanılmış ve büyük önem verilmiştir. İçkale aynı zamanda kentin tersanesi olmuştur. Osmanlı arşiv belgelerinde özellikle 16.yüzyıldan başlayarak tersanede yoğun bir üretim faaliyetinin olduğunun dokümanları bulunmaktadır.

Kaynakça: -GÜLDAL,Fatih,Fetihten Osmanlılara Kadar Sinop Şehri Tarihi,Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi,Marmara Üni.Türkiyat Araş. Ens,İstanbul,2003.
-ESEMENLİ,Deniz, Sinop İli Türk Dönemi Mimarisi, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul Üni. Sos. Bilm. Ens. İstanbul,1990.
-KARPUZ,Haşim-KUŞ,Ahmet ,Anadolu Selçuklu Eserleri Fotoğraf Albümü I-II,Selçuklu Belediyesi Kültür Yayınları,İstanbul,2008.