Yerin adı: Karaman il merkezinde Hisar Mahallesinde bulunan bir höyük alanı üzerinde inşa edilmiştir. Dış, orta ve iç kale olmak üzere üç parçadan oluştuğu bilinmektedir.
Yapım Tarihi: Kale ile ilgili net bir tarihlendirme yapılamamaktadır. Kaynaklarda en eski tarihlendirme 11.yüzyıl olarak belirtilmiştir. Fakat bu veri genel bir kabul oluşturmamaktadır. Kalenin bir höyük üzerinde kurulmuş olduğu bilgisi ve yapıda kullanılan devşirme malzemelerim çeşitliliği yapının aslında çok eski bir geçmişi olduğunun verileri olarak değerlendirilebilir.
Kitabe: Yapı üzerinde kitabe bulunamamıştır.
Vakfiye: Vakfiyesi bulunamamıştır.
Kurucu: Kalenin ilk kurulumunda en önemli uygulamanın Selçuklu Sultanı II. Kılıçarslan ve I.Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde olduğu düşünülmektedir.
Sanatçı: Bilinmemektedir.
Onarım Durumu: Oldukça eski bir geçmişe sahip olan yapı bölgede yaşanan siyasi ve askeri mücadelelerden bir hayli etkilenmiştir. Özellikle Karamanoğulları ve Osmanlılar arasında yaşanan rekabet birçok alan yansıdığı gibi mimariye de yansımıştır. Kalenin Selçuklu egemenliğinin sonlanmasından sonra Karamanoğulları tarafından onarım geçirdiği bilinmektedir. İçkalenin 1483 yılında büyük oranda yıkılmış ve neredeyse yeniden inşa edilmiştir.
Osmanlılar ise kaleyi ele geçirirken büyük olasılıkla büyük bir tahribat yapmışlardır. Ve daha sonrasında İçkaleyi adeta tekrar inşa etmişlerdir. Evliya Çelebi ünlü Seyahatnamesinde İçkale ve burçları kendi üslubuyla anlatmaktadır.
1961 ve 1975 yıllarında onarım geçiren İçkalenin içerisinde bir anfitiyatro olarak düzenlenmiştir. Ortakaleye ait olduğu bilinen sur kalıntıları Karaman Belediyesi tarafından 1988-91 yılları arasında yapılan bir çevre düzenlemesinde ne yazık ki büyük ölçüde yok edilmiştir. Günümüzde önemli günlerde tiyatro olarak düzenlenmiş bu alanda etkinlikler yapılmaktadır.
Plan: Bir höyük üzerinde dış, orta ve iç kale olmak üzere üç bölümlü kale yapısının günümüze ulaşabilen İçkalesi düzgün olmayan dikdörtgen plana sahiptir. Günümüzde bu üçlü kurulumu oluşturan dışkale tamamen ve ortakale ise büyük oranda yok olmuştur. Kale giriş kapısından içeri girildiğinde geniş bir avlu ile karşılaşılmaktadır. Zemin seviyesi zaman içerisinde yükselmiştir. Bütün burçların ahşap döşemelerle katlara ayrıldığı bilinmektedir. Fakat bu ahşaplardan bir iz kalmamıştır. Bu katlar duvarların içine gizlenmiş taş merdivenlerle birbirine bağlanmıştır. Avlunun ortasında yakın zamanda bir anfitiyaro oluşturulmuştur.
Üçboyutlu Özellik: İç kale olarak adlandırılan bölüm silindirik ve prizmatik şekilli beş büyük burçtan meydana gelmektedir. Asıl kurulumu oluşturan bu beş büyük burç dışında ise kuzey cephede ve doğu kuzeydoğu köşesinde dikdörtgen planlı, doğu ve batı yönünde ise dörtgen plan kaideli küçük burçlar görülmektedir. Kaleye güney cephede bulunan büyük dikdörtgen bir kapıdan girilmektedir. Basık kemerli kapının üzerinde sivri kemerli sağır bir alınlık bulunmaktadır. Kapının etrafı sade bir profille çerçevelenmiştir. Bu profille çevrelenmiş alanın üstünde ve ortasında içi oyma Rumilerle çevrelenmiş sivri bir alınlık bulunmaktadır. Kaleye giriş kulesi önceleri iki katlı planlanmıştır. Bu ikinci kata dair izler yapıda görülmektedir. Giriş kulesi aydınlatması mazgal pencerelerle sağlanmıştır. Dış kapı girişinin solunda Karamanoğulları ilavesi olduğu düşünülen ikinci bir cümle kapısı bulunmaktadır. 1970’li yıllarda yapılan tespitlerde kapının iki üç sıra orijinal taş sırası görülmekteydi. Evliya Çelebi ünlü Seyahatnamesinde dış kalenin dokuz girişi ve kırk kulesi olduğundan bahsetmiştir. Yine aynı anlatımda Ortakalenin ise iki kapısı ve kırk kulesinin bulunduğu aktarılmaktadır.
Malzeme: Büyük oranda düzgün kesme taş kullanılan yapıda yoğun devşirme malzeme de kullanılmıştır. Burçların içlerinde kullanıldığı bilinen ahşaplardan günümüze herhangi bir parça gelememiştir.
Süsleme: Kalenin ana giriş kapısı etrafı sade ve pahlanmış bir profille çevrelenmiştir. Bu çerçevenin üstünde içi oyma Rumilerle süslenmiş bir alınlık görülmektedir. Kalenin cephe duvarlarında farklı dönemlere ait yoğun bir devşirme malzeme kullanımı görülmektedir.
Tarihlendirme:
Değerlendirme: Bir höyük üzerinde inşa edilen kale birçok inşa dönemi geçirmiştir. Bölgenin savunma merkezi olan yapı özellikle Osmanlı-Karamanlı iktidar kavgasından etkilenmiştir. Osmanlıların iktidarı ele geçirdikten sonra Karamanoğullarına ait izleri silmek istemiştir. Bu uygulamanın yapıldığı yerlerden biri mimari olmuştur. Büyük oranda yenilenen İçkalenin yapımında Karamanoğullarına ait mimari üretim parçaları kullanılmıştır. Bu uygulama siyasi ve askeri bir zaferin mimariye yansıması olarak da değerlendirilebilir.
Kaynakça: "-DÜLGERLER, Osman Nuri, Karamanoğulları Dönemi Mimarisi, Türk Tarih Kurumu,Ankara,2006.
-KONYALI, İbrahim Hakkı, Abideleri ve Kitabeleri ile Karaman Tarihi, İstanbul,1967.
- ÖNGE, Yılmaz, ""Karaman Kalesi"", Önasya, 4/46 (Haziran 1969),s.8-9.
-TEMİZSOY,İlhan-Vehbi UYSAL,Karaman, Karaman Müzesi Eski Eserlerini Koruma ve yaşatma Kültür Turizm Derneği, Konya,1987.