Yerin adı: Yapı, Kırşehir’in 18 km güneyinde, Mucur Kasabası yakınlarındadır.
Yapım Tarihi: H. 667 / M. 1268-69.
Kitabe: Kervansarayın kapalı bölüm taç kapısında, mermer üzerine dört satır olarak Arapça yazılmış kitabesi günümüze ulaşmıştır.
Vakfiye: Yapıya ait vakfiye bulunamamıştır. Ayrıca baninin 1272’de hazırlanan Caca Bey Medresesi vakfiyesinde Kırşehir etrafında bazı yapıların adları geçmesine rağmen kervansarayın adına tesadüf edilmez.
Kurucu: Kitabeye göre yapının banisi “ Nur el—Din cebra’il bin Baha’el-Din Caca”dır.
Sanatçı: Bilinmiyor.
Onarım Durumu: Günümüzde ayakta ve iyi durumda görünmesine rağmen yapı 1950’li yıllarda oldukça harap bir vaziyette farklı işlevler için kullaınılmıştır. Yapılan restorasyonun ardından şahsa kiralanan yapıyı yeni kullanıcısı tarafından bazı beton eklemeler yapılmıştır. Son zamanlarda tekrar restore edilen yapının taş kaplamaları yenilenmiştir.
Plan: Karma planlı tip içerisinde değerlendirilen yapı kuzey-güney doğrultusunda uzanan açık avlu ve doğu-batı doğrultusunda uzanan kapalı mekândan oluşmaktadır. Avlu mekânına giriş güney cephesinde dışa taşkın taçkapı ile sağlanır. Giriş eyvanının iki yanında tonoz örtülü mekânlar yer alır bu mekânlardan batıdaki kervansarayın mescidi olarak düzenlenmiştir. Avlunun kuzey kanadında ise tonoz örtülü revak yer alır. Kapalı bölümün taç kapısı doğu cephede dışa taşkın olarak konumlandırılmıştır. Kaplı bölümün iç mekânı ortadaki yanlardakilere oranla daha geniş tutulmuş tonoz örtülü üç sahna ayrılmıştır.
Avlu bölümü kuzey cephesinde simetrik olarak konumlanmış taç kapının basık kemerli açıklığından beşik tonoz örtülü giriş eyvanına ulaşılır. Giriş eyvanının doğu ve batısında beşik tonoz örtülü iki mekân yer alır. Bu mekânlardan girişi giriş eyvanına açılan mescit olarak düzenlenmiş diğer mekânın da girişi kuzeye avluya açılmaktadır. Avlu zemini yapılan restorasyon çalışmaları esnasında kesme taşlarla döşenmiştir. Avlunun kuzey kanadında beşik tonozla örtülmüş ve dört birimden oluşan sivri kemerli revak sistemi yer alır. Kaplı mekâna da avluda olduğu gibi dışa taşkın, basık kemerli bir giriş açıklığından geçilir. Doğu-batı doğrultusunda boylamasına uzanan beşik tonoz örtülü ve sivri kemerlerle desteklenen örtü sistemine sahip mekân üç sahna ayrılmıştır. Kaplı bölümün iç mekanında yapılan restorasyon çalışmasının izleri belirgin bir şekilde görülebilir.
Üçboyutlu Özellik: Kervansarayın dış cephelerinde belirgin olan avlu ve kapalı bölümün beden duvarlarındaki payandalar ve iki mekana girişi sağlayan taç kapılardır. Bu mimari unsurların dışında cephelerde sonradan eklendiği anlaşılan çörtenler dikkat çeker. Belirtilen unsurlar haricinde cepheler oldukça sadedir. Restorasyon öncesi cephelerde kesme taşların büyük oranda tahrip olduğu bu dönemde yapıya ait fotoğraflarda ve yapılan çalışmalarda belirtilir.
Malzeme: Yapının moloz taş dolgusu kesme taşlarla kaplanmıştır. Yapıda mermer malzeme kapalı mekanın taçkapısında bulunan kitabede kullanılmıştır.
Süsleme: Yapıda süsleme unsuruna avlu ve kapalı bölümün taç kapılarında ve mescidin mihrabında yer verilmiştir. Taç kapılarda meydana gelen tahribat bu noktadaki tezyinatı yok etmiştir. Avlu taç kapısında günümüze ulaşan süsleme taç kapı genelinde uygulanan bezeme programı hakkında fikir verebilmektedir. Özellikle girişin basık kemerinde ve taç kapı kanatlarının iç kısmında yer alan nişler belirleyicidir. Mescit mekanında ise bezeme mihrap ve etrafında yoğunlaşmıştır.
Tarihlendirme: Kapılı bölüm taç kapısı üzerinde bulunan kitabe sayesinde yapının inşa tarihi bilinmektedir.
Değerlendirme: Uzun yıllar yapının harap bir halde olması ve bu dönemlerde farklı işlevlerde kullanılan yapı tahribata açık bırakılmıştır. Yapılan restorasyon sonrasında yine yanlış kullanıma bağlı olarak tahribat yapıyı olumsuz etkilemiştir. Son yıllarda yapılan restorasyonla durumu biraz daha iyi hale getirilen yapı Anadolu Selçuklu kervansaray mimarisinde ortak unsurlara sahip olmasının yanı sıra avlu ve kapalı mekânların birleşmesi noktasında bir farklılık oluşturmaktadır. Bu noktada K. Erdmann avlunun yapıya sonradan eklendiğini ileri sürmektedir.
Kaynakça: ERDMANN, Kurt, Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts, I, Berlin, 1961.
ÖZGÜÇ Tahsin-AKOK, Mahmut, “Üç Selçuklu Abidesi Dolay Han, Kesik Köprü Kervansarayı ve Han Camii”, Bellaten, C. XXII, S. 86, Ankara, 1958, s. 251-259.
ÜLGEN, Ali Saim, “Kırşehir’de Türk Eserleri”, Vakıflar Dergisi, S.II, Ankara, 1942, s.253-261.