ATEŞBAZ-I VELİ TÜRBESİ

Yerin adı: Konya’nın batısında, Havzan semtinde, Orgeneral Turhal mahallesi, Veli Türbe sokakta bulunan Âteşbâz-ı Velî Türbesi, günümüzde Mevlevi şeyhlerinden Vâhid Çelebi’nin 1897’de, eski bir zaviyenin yerine inşa ettirdiği tekkenin avlusunda yer almaktadır.

Yapım Tarihi: Mevcut kitabesine göre türbe, 684 H. / 1285 yılında inşa edilmiştir.

Kitabe: Türbenin güney cephesindeki niyaz penceresinin üzerinde, dikdörtgen bir levhaya, beş satır halinde, Selçuklu sülüsüyle yazılmış Arapça bir kitabe yer almaktadır. Kitabenin ilk üç satırı, sivri bir kemer içine alınmış olup, köşelerde kalan üçgen alanlar da rûmi kıvrımlarıyla bezenmiştir. Son satırın altında ise lotuslardan meydana gelen bir başka bezeme bulunur. 

Kitabe metni şöyledir:

“Bu kabir, merhum, said, şehit, din ve milletin güneşi, İzzeddin oğlu Yusuf’undur. 684 senesinin Recep ayı ortalarında vefat etmiştir. Allah (onu) bağışlasın.”


Türbenin üst katında, ahşap bir muhafaza içindeki sandukanın iki yanında Ayet’l-Kürsi duası yer almaktadır. Sandukanın baş ve ayak ucundaki kitabeler, türbenin cephesindeki kitabenin bir tekrarıdır. Ayrıca, avlusunda yer aldığı tekkenin kapısı üzerindeki Türkçe kitabede ise 1315 H. / 1897 tarihi geçmektedir. Aslında bu tekkenin yerinde daha erken tarihli bir zaviyenin bulunduğu bilinmektedir.

Vakfiye: Vakfiyesi bulunamamıştır.

Kurucu: Türbenin kitabelerinden baninin adının, “Şemseddin Yusuf bin İzzeddin” olduğunu öğrenmekteyiz. Bu kimse daha çok “Âteş-Bâz” namıyla tanınmaktadır. Rivayete göre de, Hz. Mevlâna’nın babası ile Anadolu’ya gelmiş, Mevlana Medresesi’nde aşçılık yapmıştır. Âteş-bâz, ateşle oynayan anlamına gelmektedir. Bu ifade Mevlevilikte aşçılar için kullanılan bir ifadedir. Yemek pişiren “aş-pez” kelimesiyle ilgili olabileceği düşünülmektedir.

Sanatçı: Yapının sanatçısı tespit edilememiştir.

Onarım Durumu: Mevcut kitabesine göre türbenin, 684 H. / 1285 yılında inşa edildiği anlaşılmaktadır. Türbenin batısında ayrıca bir zaviyesi bulunmaktaydı. Bu zaviye, Sultan Veled’in kızı Ârife Şeref Hatun’un oğlu Muzaffereddin Ahmed Paşa torunlarından Çelebi Abdüssamed tarafından yaptırılmıştı. Zamanla yıkılmış yerine Mevlevi şeyhlerinden Vâhid Çelebi (Abdülvâhid Çelebi) tarafından 1315 H. / 1897 yılında günümüzdeki tekke yaptırılmıştır. Bu bina birkaç odası bulunan fevkâni oldukça basit bir yapıdır.

Vahit Çelebi 1315 H / 1897 yılında tekkeyi yaptırırken ayrıca bu türbeyi de tamir ettirmiştir. Bu esnada türbenin içi kireçle sıvanmıştır. Bazı motif ve yazılarla bezenmiştir. 1971 senesinde, Vakıflar Genel Müdürlüğü, türbenin etrafını açtırmış, bu esnada batıya açılan mazgal penceresiyle orijinal merdiven tamamıyla ortaya çıkarılmıştır.

Plan: Kübik bir kaide üzerinde iki katlı, dıştan sekizgen gövdeli, içten kare planlı, içten kubbe dıştan külahla örtülü bir mezar yapısıdır. Külah kısmı günümüzde kurşunla kaplıdır. Üst örtüye geçiş üçgenler kuşağıyla sağlanmıştır.
Merdiven sahanlığının altında kalan bir kapıdan türbenin mumyalık (kripta / cenazelik) katına geçilir. 330 cm. boyutlarındaki kare planlı cenazelik katı sivri bir beşik tonozla örtülmüştür. Bu katın gerek duvarları gerekse üst örtüsü moloz taşla örülmüştür. Batı duvarının ortasında, bu katı aydınlatmak amacıyla bir mazgal pencere açılmıştır. Zemin sıkıştırılmış topraktır. Bu bölümde ayrıca harçla sıvanmış bir sanduka yer almaktadır.

Türbenin ikinci katına, 135 x 75 cm. ölçülerindeki basık kemerli bir kapıdan girilmektedir. Dıştan sekizgen olan türbenin ikinci kat gövdesi içeride kareye dönüşmektedir. İkinci katı örten kubbeye geçiş, üçgenler kuşağıyla sağlanmaktadır. Kubbe çapı 305 cm.dir. Kubbeye geçişten sonra kesme taş yerine tuğla malzeme tercih edilmiştir. Bu katı aydınlatan 110 x 80 cm. ölçülerindeki düz atkılı tek pencere, kıble duvarının ortasında yer almaktadır. Türbedeki mermer sanduka daha sonradan ahşap bir muhafaza içine alınmıştır. Mermer sandukanın baş ve ayakuçlarında Âyetü’l-Kürsi ve kitabe yer almaktadır. Türbenin zemini taş ile döşenmiştir. Bu mekânın içi Vâhid Çelebi tarafından yaptırılan tamirat esnasında kireçle sıvanmış, basit bazı motiflerle ve yazılarla bezenmiştir.

Üçboyutlu Özellik: İki katlı olan türbenin her iki katına girişi sağlayan kapılar, kuzey cephesinde altlı üstlü yer almaktadır. Üst kata iki yönlü, profilli, beşer basamaklı bir merdivenle çıkılmaktadır. Türbenin içerisine basık kemerli bir kapıdan girilmektedir. 135 x 75 cm. ölçülerindeki kapı açıklığının köşeleri zar şekilli kaidelere oturan birer sütunçeyle yumuşatılmıştır. Dıştan sekizgen olan türbenin gövdesi içeride kareye dönüşmektedir.

Malzeme: Türbe, taş ve tuğladan inşa edilmiştir. Tuğla malzeme daha çok üst örtüye geçişte üçgen kuşakta, kubbe ve külahta tercih edilmiştir. Türbenin alt katında, içte ve üst örtüde moloztaş, cenazelik (kripta) katının dışında (kaide) ve sekizgen gövdede kesme taş kullanılmıştır.

Süsleme: Türbede inşa tarihinden günümüze ulaşan çok fazla bezeme unsuru yoktur. Türbenin ikinci katına girişi sağlayan basık kemerli, 135 x 75 cm. ölçülerindeki kapı açıklığının köşeleri zar şekilli kaidelere oturan birer sütunçeyle yumuşatılmıştır. Türbe, Vahit Çelebi tarafından 1315 H. / 1897 yılında tamir ettirilmiştir. Bu esnada türbenin içi kireçle sıvanmış, bazı motif ve yazılarla bezenmiştir. Üst örtüye geçişte köşelere denk gelen üçgen alanların üzeri, Mevlevi sikkeleriyle bezenmiş, kuşağın üst kısmına ise “Cenab-ı Hakkın, Hz. Peygamberin ve Cihar Yar-ı Güzinin” isimleri yazılmıştır. Kapı ve pencere üzerlerine ise sülüs yazı sitiliyle “Ya Hazret-i Üstaz-ı Veli” , “Ya Hazret-i Mevlâna” ifadeleri yazılmıştır.

Tarihlendirme: Mevcut kitabesine göre türbe, 684 H. / 1285 yılında inşa edilmiştir.

Değerlendirme: Konya’daki Selçuklu dönemi türbeleri içerisinde mütevazı bir yeri olan Âteşbâz-ı Velî Türbesi, gövdesinin dıştan sekizgen olmasına karşılık içte kareye dönüşmesi bakımından oldukça nadir görülen bir özellik ortaya koymaktadır. Hatta bu yönüyle, Hakkı Önkal tarafından Anadolu’daki bilinen tek örnek olarak yorumlanmaktadır.

Kaynakça: ATÇEKEN, Zeki, Konya’daki Selçuklu Yapılarının Osmanlı Devrinde Bakımı ve Kullanımı, Ankara 1998, s. 288-289.
DURAN, Remzi, Selçuklu Devri Konya Yapı Kitabeleri, Ankara 2001, s. 64.
GÖLPINARLI, Abdülbaki, Mevlanâ’dan Sonra Mevlevilik, İstanbul 1953, s. 332.
GÖLPINARLI, Abdülbaki, Mevlevi Adab ve Erkanı, İstanbul 1963, s. 7.
HUART, Clement, Mevleviler Beldesi Konya, (Çev. Nezih Uzel), İstanbul 1978, s. 141-143.
KONYALI, İbrahim Hakkı, Abideleri ve Kitabeleri ile Konya Tarihi, İstanbul 1964, s. 587-589.
LOYTVED, J.H., Konia, Inschriften Der Seldschukischen Bauten, Berlin 1907, s. 28.
ÖNDER, Mehmet, Mevlana Şehri Konya (Tarihi Kılavuz), Konya 1962, s. 186.
ÖNKAL, Hakkı, “Konya’da Âteş-Bâz-ı Velî Türbesi”, Atatürk Üni. İslâmi İlimler Fakültesi Dergisi, Sayı 1, Aralık 1975, Erzurum 1976, s. 223-237.
ÖNKAL, Hakkı, Anadolu Selçuklu Türbeleri, Ankara 1996, s. 147-151.
SOYMAN, F.-İ. Tongur, Konya Eski Eserler Kılavuzu, Konya 1944, s. 101.
YASA,Azize, Anadolu Selçuklularında Türk İslam Şehri Olarak Konya(3 cilt),
Yayınlanmamış Doktora Tezi, Hacettepe Üni. Sos. Bilm. Ens. Ankara,1996.