BURUCİYE MEDRESESİ

Yerin adı: Sivas şehir merkezinde Kale Mahallesinde bulunan medrese, İzzeddin Keykavus Darüşşifası’nın da yaklaşık 50 m. kuzeyinde yer almaktadır.

Yapım Tarihi: H. 670 / M. 1271-72

Kitabe: Beyaz mermer üzerine yazılmış iki satırlık kitabe, medrese taçkapısı üzerinde yer almaktadır. Ayrıca taçkapı girişinin basık kemeri üzerinde, taçkapı kanatlarındaki nişler üzerinde ve giriş cephesinde saçak hattında ayet kitabeleri de bulunmaktadır. Medresenin avlusunda revak kemerleri arasında madalyon içerisinde düzenlenmiş kitabeler yer alır.

Vakfiye:

Kurucu: İran asıllı olan Muzaffer bin Hibetullah ül- El-berucerdi tarafından inşa ettirilmiştir.

Sanatçı: Bilinmiyor.

Onarım Durumu: Uzun yıllar harap durumda olan yapı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1966 yılında restore edilmiştir. 1968 yılında da Gök Medrese’de bulunan eserler Buruciye Medresesi’ne taşınmıştır. 1972-73 yıllarında Kültür Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Müdürlüğü tarafından restoren edilen yapı 1986 yılına kadar Sivas Müzesi olarak kullanılır. Medrese, güney duvarına bitişik hamam ve kuzey duvarına bitişik evlerce ablukaya alınmışken 1986 yılında gerçekleştirilen düzenleme ile yapının etrafı açılmıştır. Gerçekleştirilen onarımların izleri yapının duvar örgüsünde kolaylıkla fark edilmektedir. Medrese günümüzde Sivas halkına kafeterya olarak hizmet vermektedir.

Plan: Doğu-batı doğrultusunda gelişim gösteren medrese, dört eyvanlı kuzey ve güney yönlerde revaklı, açık avlulu bir plana sahiptir. Giriş eyvanı ve ana eyvanın iki yanında yer alan mekânlar iki katlı olarak hazırlanmıştır. Medresede giriş eyvanı, türbe, mescit ve ana eyvanın iki yanındaki kare planlı mekânlar kubbe ile örtülüyken diğer birimler tonozlarla örtülmüştür. Taçkapı dışında medrese dışa, giriş eyvanının iki yanındaki kubbe ile örtülü mekânlarda ve diğer üç eyvanda bulunan pencerelerle açılmaktadır.

Açık avlulu ve dört eyvanlı plana sahip medresenin eyvan ve revakları sivri kemerlidir. Talebe hücrelerine, giriş ve ana eyvanın iki yanındaki mekânlara geçişler basık kemerli kapı açıklıklarından sağlanmaktadır. Talebe hücrelerinden batı yönündeki ilk karşılıklı iki hücrede ve ana eyvanın iki yanındaki tonoz örtülü dikdörtgen planlı mekânlarda dama çıkmak için hazırlanmış merdivenler yer alır.

Üçboyutlu Özellik: Yapının giriş cephesi haricindeki cepheler oldukça sade bir görünüme sahip olmakla birlikte sonradan açılan veya kapatılan pencere açıklıkları kolaylıkla fark edilebilmektedir. Medresenin giriş cephesi olması sebebiyle batı cephenin tasarımında estetik kaygılar oldukça belirgindir. Dışa taşkın ve beden duvarlarından yüksek tutulan taçkapı, köşe kuleleri ve taçkapının iki yanında simetrik olarak düzenlenmiş aynı kurguya sahip dikdörtgen pencereler, cephede saçak hattının hemen altında cephe boyunca devam ettiği anlaşılan yazıt estetik kaygıların göstergesi olarak vurgulanabilir. Diğer taraftan giriş cephesinde bütün unsurların simetrik düzen içerisinde tasarlanması ise oldukça belirgindir.

Malzeme: Medresenin duvar dolgusu özgün halinde düzgün kesme taşla kaplanmışken geçirdiği onarımlarla duvar dokusu özellikle kuzey ve güney cephelerde farklılaşır. Diğer cephelerde ve iç kısımda ise onarımlar yine düzgün kesme taşla gerçekleştirilmiştir. Medresede mermer malzeme oldukça sınırlı tutulmuş olmakla beraber revaklarda kullanılan devşirme sütun gövde, kaide ve başlıkların yoğun kullanımı dikkat çeker. Yapının türbesinde kullanılan çiniler ise karşılaşılan bir diğer farklı malzeme türüdür. Çini mozaik tekniğinde uygulamaların yanı sıra duvarlarda tek renkli sırlı levha çinilere de yer verilmiştir.

Süsleme: Medresede türbe haricinde bezeme programında taş süsleme ağırlıktadır. Medresenin taçkapısı taş süslemenin en yoğun olduğu nokta olmasına karşın ana cephenin iki ucunda yer alan köşe kuleleri, taçkapının iki yanında simetrik olarak konumlandırılmış pencereler giriş cephesinde taş süslemenin uygulandığı alanlardır. İç kısımda ise özellikle ana eyvanın avluya bakan cephesi taş süslemenin yoğunlaştığı noktadır. Ana eyvanın içerisinde doğuya açılan pencerenin etrafında da zengin taş süsleme görülür. Giriş eyvanının avluya bakan cephesinde ana eyvandaki kadar yoğun olmasa da yine bazı taş süslemelere yer verilmiştir. Revaklarda her ne kadar taşıyıcı unsur olarak değerlendirilmiş olsalar da kullanılan farklı tipteki sütun başlıkları da süsleme programına dâhil edilmelidir. Taş süslemenin yanı sıra medrese bünyesinde yer alan türbede yoğun çini süslemeye yer verilmiştir. Genel olarak bitkisel ve geometrik karakterli motiflerin dışında dikkat çeken taç kapıda ve giriş eyvanının avluya bakan cephesinde madalyon veya iri farklı bitkisel motiflerin aplike olarak uygulanmış olmasıdır.

Tarihlendirme: Yapının tarihlendirilmesinde herhangi bir sorun bulunmamaktadır.

Değerlendirme: Anadolu Selçuklu mimarisi içerisinde Buruciye Medresesi, açık avlulu ve dört eyvanlı planın en olgun örneklerinden birisi olarak kabul edilir. Süsleme programı açısından önceki dönemlerde cephelerde sadece taçkapıda uygulanan taş süslemenin cephenin geneline yayıldığı gözlemlenmektedir. Buna rağmen taçkapının boyutları ve yoğun bezemesiyle ağırlık noktası niteliğini devam ettirdiği fark edilmektedir.

Kaynakça: Aptullah KURAN, Anadolu Medreseleri 1, TTK, Ankara, 1969.
Metin SÖZEN, Anadolu Selçuklu ve Beylikler Devri: Açık Medreseler, İTÜ Mimarlık Fakültesi, İstanbul, 1970.
N. Burhan BİLGET, Sivas’ta Buruciye Medresesi, Kültür Bakanlığı, Ankara, 1991.
Seyfullah KOCABIYIK, Sivas’ta Selçuklu Medreselerinde Yer Alan Kitabeler, Yüksek Lisans Tezi, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Üniversitesi, Kayseri, 2002.