GÜDÜK MİNARE MESCİDİ

Yerin adı: Konya'nın Akşehir ilçe merkezinde, Selçuk Mahallesi Güdük Minare Sokak’tadır.

Yapım Tarihi: Yapı, inşa kitabesine göre 1 Cemaziyelevel 624 / M. 19 Nisan 127 de tamamlanmıştır.

Kitabe: Doğu duvarında girişin üzerinde yedi satırlık Arapça inşa kitabesi yer alır

Vakfiye: Bu yapıya ait vakfiye bulunamamıştır.

Kurucu: Kitabesine göre Muhtesip Eminüddin hacı Hasan bin Abdullah tarafından yaptırılmıştır. Baninin hayatı hakkında bilgiye ulaşılamamıştır.

Sanatçı: Kitabede geçen “kar-ı Ahmet bin Mesud” ibaresi farklı yorumlar bulunmaktadır. Buna göre O. Aslanapa A. Meriç, Ahmet bin Mesud’u yapının mimarı olarak kabul ederler. G. Totaysalgır mimar ya da kitabeyi yazan kişi olarak kabul eder. M. Meinecke Ahmed bin Mesud’un taşcı belki kaligraf, ama en az olasılıkla mimar olduğunu belirtir. Zafer Bayburtluoğlu, ilk kez ve yalnızca bu örnekte görülen “kar-ı” belirleyicisinin “amel-i” ünü gibi işi, eseri, yapıtı anlamını içerdiğini; yazıtın bir mermer plaka üzerinde yer alması, yapıtın sırlı malzeme bakımından zenginliği ve mimarlık konusuna açıklık getirecek bir ipucunun bulunmaması nedeniyle M. Meinecke’nin önermelerine katılmanın daha doğru olacağını belirtiyor. Z. Sönmez de kitabede sanatçının adının önüne “kar” fiilinin kulanılmış olmasının bazı araştırmacıların adı geçen kişiyi “hattat” veya “hakkak” olarak kabul etmesine sebep olduğunu, ancak iş, güç, amel anlamına gelen bu fiilin Ahmed bin Mesud’un mimarlığına işaret etmesinin daha kuvvetli bir ihtimal olduğunu belirtir.

Onarım Durumu: Kesin tarihi bilinmeyen bir onarımda duvarlar bir sıra ahşap hatıl yerleştirildikten sonra yükseltilmiştir. Yapının geçirdiği bazı onarımlar ve bakımsızlık yüzünden pencere, giriş, son cemaat yeri ve mihrap gibi bazı unsurları gibi süslemeleri de ya tamamen yada değişikliğe uğramıştır. Ayrıca yapı 2008 de restore edilmiştir.

Plan: Kare planlı mescid, kubbe ile örtülüdür.Girişi basık kemerli doğu cephesinden sağlanan mescidin içi sıvalı ve badanalıdır. Kuzey kanada sonradan ilave olunan ahşap mahfil eklenmiştir. Harime doğru çıkıntı yapan mihrap sonradan eklenmiştir. Kubbe ile örtülü mekânda, kubbeye geçişte sivri kemerli trompların dışında her bir köşede birer geçiş unsuru daha ilave edilmiştir.

Üçboyutlu Özellik: Her cephede farklı malzeme kullanılmıştır.
Güney cephe zeminden itibaren büyük bölümünde moloz taş, üst keminde tuğla kullanılmış. Güney cephede açıklık yoktur. Güney-doğu köşede yer alan kareye yakın yamuk bir kaideye oturan minareye doğudan girilir. Batı cephesinde devşirme malzeme, tuğla ve moloz taş kullanılmış olup, iki katlı bir pencere bulunur. Alttaki pencere dikdörtgen çerçeve içinde olup üstteki pencere sivri kemerlidir. Kemer köşelerinde tuğla süslemeler yer alır. Ayrıca sırlı tuğla ve çini plaka süslerin izi görülmektedir. Kuzey duvarındaki inşaat malzemesi diğer cephelere göre farklılık gösterir. Altta düzgün bloklar halinde devşirme malzeme, üste moloz taş kullanılmıştır. İzlerden bu cephenin onarıldığı anlaşılmaktadır. Üst üste yerleştirilmiş üç pencere açıklığı bulunur. Zemine yakın olan açıklığın ilk inşaata ait giriş olduğu, sonradan örülerek pencere haline getirildiği izlerden anlaşılmaktadır. Yine bu cephede izlerden revaklı bir son cemaat yerinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu bölümüm üç birimden oluşup kubbe ile örtülü olduğu tahmin edilir.Doğu cephede zeminden itibaren büyük bölümünde devşirme malzeme onun üzerisinde tuğla yer alır. Doğu cephesinin kuzeye yakın bölümünde sonradan açıldığı tahmin edilen basık kemerli giriş açıklığı bulunur. Yapının doğu, batı ve güney cephelerinin üst kesimlerinde üçgen kemerli yüzeysel nişler sıralıdır.

Minare tuğla ile inşa edilmiştir. Kaidenin alt kesiminde devşirme malzeme ve moloz taş kullanılmış, kaide ile silindir gövde arasında kalan pabuçluk sekiz yüzlüdür. Petek kısmı H. 1307/ M. 189–90 yılında yeniden inşa edilmiştir.

Malzeme: Tuğla, moloz taş ve devşirme malzeme kullanılmıştır.

Süsleme: Yapıdaki süslemeler, pencere alınlıkları ile minarenin pabuçluk kısmında bulunmaktadır. Pencere alınlıklarındaki süslemeler yatay sıralar oluşturan üç bölümden meydana gelir. Süslemelerde tuğlaların yatay ve dikey dizilmesinden oluşan balık kılçığı motifleri, yıldız, yarım haç, koza,altıgen biçiminde çini plakalar görülmektedir.

Minare pabucunda ise sırlı ve sırsız tuğlalar ile kare şekilli çini plakalardan oluşan süsleme motifleri yer alır.

Tarihlendirme: Yapının güney-doğu köşesinde bulunan minaresinin petek kısmının yıkılması ve uzun süre bu şekilde kalması nedeniyle bu adı alındığı bilinmektedir.

Değerlendirme: Kare planlı, tek kubbeli ana mekânla klasik Selçuklu mescidlerinin özelliklerini barındırmaktadır.

Kaynakça:KONYALI, İbrahim Hakkı; Nasreddin Hoca’nın Şehri Akşehir(Tarihi Turistik Kılavuz), İstanbul, 1945.
ASLANAPA, Oktay; Türk sanatı I-II, İstanbul, 1984.
ASLANAPA, Oktay; Anadolu’da İlk Türk Mimarisi Başlangıcı ve Gelişmesi, Ankara 1991.
DEMİRALP, Yekta; Akşehir ve Köylerindeki Türk Anıtları, Ankara, 1996.

Galeri