Yerin adı: Tokat'ın Niksar ilçesindeki Kırkkızlar Mahallesinde yer alır.
Yapım Tarihi: 12. yüzyılın ilk çeyreği.
Kitabe: Yapının inşa kitabesi bilinmemekle birlikte usta kitabesi günümüze ulaşmıştır.
Vakfiye: Yapıya ait vakfiye bulunamamıştır.
Kurucu: Bilinmiyor.
Sanatçı: Amel-i Ahmed bin Ebubekir el-Marendi
Onarım Durumu: Yapı günümüzde bakımsız ve harap bir vaziyettedir. Esasında bir mezarlık içerisinde bulunması gereken yapı, mezarlık alanındaki yapılaşma nedeniyle binaların arasında kalmıştır.
Plan: Kırkkızlar Kümbeti kenar ölçüleri 2.98x3.02 m. arasında değişen sekizgen plan kuruluşuna sahiptir. Yapı gömü odası ve ziyaretgâh olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Yapının iç mekanında belirgin bir mimari özellik veya süsleme mevcut değildir.
Üçboyutlu Özellik: Kırkızlar Kümbetinde ziyaretgâh yedi sıra kesme taş örgülü bir subasman katı üzerinde yükselir. Cepheler yanlarda 0.37 m.lik paylar bırakılarak 0.13 m. kadar içe çekilmiş, üst kısımda içe çekilen bu cephe yüzeyi yarım tuğla ölçüsünde genişleyerek devam edip, saçak kısmına varmadan asıl cephe ile bütünleşmiştir. Üst kısımda yarım tuğla ölçüsündeki bu genişlemenin oluşturduğu köşelere, içe çekilmiş cepheyi taçlandıran tuğla örgülü sivri kemerler oturtulmuştur. Bu düzenleme ile sekizgen şemanın köşelerinde, hem önemli bir cephe hareketi oluşturan ve hem de destek vazifesi gören ayaklar ortaya çıkmıştır. Böylesine derinlik ve hareket etkisine sahip cephelerden ana yönlerdeki dört cephe ile kuzey-batı cephesi sağır tutulmuş, güney-batı ve güney-doğu cephelere birer pencere, kuzey-doğu yönüne ise kapı açıklığı yerleştirilmiştir. Tuğla örgülü sövelerin büyük bir kısmı dökülmüş olan 0.65 m. genişliğindeki pencere açıklıkları da 0.11 m. kadar içe çekilerek cephelerin erinliğinde üçüncü bir kademe oluşturulmuş ve bu içerlek yüzey lentonun üst hizasından itibaren yanlara doğru genişleyerek üstte dikdörtgen bir çerçeve halini almıştır. Bu dikdörtgen çerçeve içerisine ise sivri kemerli pencere alınlıkları yerleştirilmiştir. Güney-doğu yönündeki pencere düzenlemesinde, diğerlerinden farklı olarak sivri kemerli alınlık ile çerçeve arasında kûfi hatlı usta kitabesi görülür. Kuzey-doğu yönündeki kapı açıklığı da pencerelerde gördüğümüz düzenlemeyi yansıtmaktadır. Bugünkü haliyle içten tuğla örgülü kubbe biçiminde olan ve sekizgenin köşelerine yerleştirilen küçük kemerlerle geçişin sağlandığı üst örtünün büyük bir kısmı yıkılmıştır. Ancak Anadolu Selçuklu mimari geleneğine bağlı olarak bu yapıdaki üst örtünün de içten kubbe dıştan pramidal külâh şeklinde olması gerekir.
Malzeme: Kırk Kızlar Kümbeti, Anadolu Türk Mimarisi’nin tuğla ile inşa edilmiş önemli örneklerinden biridir. Dış cepheler bu duvar örgüsü ile biçimlenirken iç mekânda duvarların sıvanmış olduğu görülür. Bugün bir kısmı çökmüş olan kubbenin de tuğla ile örüldüğü anlaşılmaktadır. Kümbetin oturduğu subasman katı (gömü odası) ise moloz taş ile inşa edilip, dıştan muntazam kesme taş ile kaplanmıştır.
Süsleme: Mimariyi biçimlendiren tuğla, yapının süslemelerinde de esas malzeme olmuştur. Büyük Selçuklu geleneğini çağrıştıran sırlı tuğla ile yapılmış bu süslemeler dış cephelerde, özellikle kapı ve pencere alınlıklarında yer almıştır. Herbiri farklı kompozisyonlar veren bu süslemelerde sonsuza açılan bir düzenleme görülür. Bunlardan kuzey-doğu yönünde, kapı açıklığı üzerinde görülen kemer aynasında; kenarları eşit olmayan altı köşeli çokgenlerin kesişmesiyle elde edilmiş bir kompozisyon yer alır. Bu kompozisyonda ortada meydana gelen altı köşeli yıldızlar merkez alınarak kırık kenarlı çemberler oluşmuştur. Bu panonun üst kısmında kemer ile çerçeve arasında ise gamalı haçlar kullanılarak meydana getirilen bir pano yer alır. Güney-doğu yönündeki pencere alınlığında ise yine altıgene bağlı bir süsleme diagramı görülür. Eşkenarlı altıgenlerin kesişmesiyle elde dilen kompozisyonun ortasında altı köşeli bir yıldız oluşmuş ve bu merkezden hareketle halkalar halinde genişleyen altıgenlerin sonsuza açılan kuruluşu meydana gelmiştir. Bu kompozisyonun üst kısmında ise firuze sırlı tuğlalardan kesilmiş kûfi usta kitabesi yer alır. Bir diğer kompozisyon güney-batı yönündeki pencere alınlığını doldurmaktadır. Burada koyu renkte tuğla hamurundan hazırlanmış eşkenarlı küçük beşgen plakaların karşılıklı olarak ikili sıralar halinde dizilmesiyle elde edilen bir kompozisyon görülür. Bu alınlığın üst kısmında ise yine tuğlaların dizilimine bağlı olarak meydana getirilen yatay ve dikey eksenlerde üçe bölünmüş karelerin oluşturduğu bir pano ile cephenin süsleme programı tamamlanır.
Tarihlendirme: Yapının hangi dönemde kim adına yapıldığı konusundaki görüşler bugüne kadar kesinlik kazanmamıştır. Ancak konuyla ilgili tüm yayınlarda özellikle iki isim üzerinde durulmaktadır. Birincisi; II.Kılıçaslan’ın 12. yüzyılın son çeyreğinde (1175-1179) ülkeyi oğulları arasında taksim etmesi üzerine bölgenin idaresine sahip olan Nasireddin Berkyaruk Şah, ikincsi ise ; Ünsi’nin kayıtlarına göre Nasireddin Berkyaruk Şah’ın kısa bir süre sonra bölge idaresini devrettiği ağabeyi II.Rükneddin Süleyman Şah’tır. Yapının inşa tarihini veren bir kaynak mevcut değildir. Ancak usta kitabesinde adı geçen Amele Ahmed bin Ebubekir el-Marendi ve aynı ustanın bir başka eseri olan Sivas I.İzzeddin Keykâvus Kümbeti konumuz olan kümbetin tarihlendirmesinde önemli bir esas teşkil etmektedir. M.1219 yılında inşa edilen Sivas I.İzzeddin Keykâvus Kümbeti mimari üslûbu yönünden Niksar Kırk Kızlar Kümbeti ile benzer özelikler taşımaktadır. Dolayısıyla, bu benzerlikten hareketle Kırk Kızlar Kümbeti’nin de aynı tarihlerde inşa edilmiş olabileceği yaygın bir görüştür.
Değerlendirme: Kırkkızlar Kümbeti gerek mimarisi, gerek süslemeleri ve gerekse yapı malzemesi ile Anadolu Selçuklu Mimarisinin nadide örneklerinden biridir.
Kaynakça: Bayburtluoğlu, Zafer : Anadolu Selçuklu Dönemi Yapı Sanatçıları, Erzurum 1993.
Cantay, Tanju : “Niksar Kırk Kızlar Kümbeti”, Sanat Tarihi Yıllığı, S.IX.-X., İstanbul 1981.
Sönmez, Zeki : Anadolu Türk İslâm Mimarisinde Sanatçılar, Ankara 1989. Gabriel, Albert : Monuments Turcs d’Anatolie. c.2, Paris 1934.
Bakırer, Ömür : Anadolu Selçuklularında tuğla işçiliği, Malazgirt Armağanı. Ankara 1972.
Tuncer, O.Cezmi : Anadolu Kümbetleri, c.1, Ankara 1986.