Yerin adı: Obruk Hanı, Konya’nın 80 km doğusunda, Konya-Aksaray yolundan yaklaşık 4 km içeride bulunan Obruk köyünün girişinde yer alır. Obruk Han’ı öncesinde Zazadin Han, sonrasında da Aksaray Sultan Hanı bu güzergâhta günümüze ulaşabilmiş hanlardır.
Yapım Tarihi: XIII. yüzyılın ilk yarısı.
Kitabe: Yapıdan günümüze gelen bir kitabe mevcut değildir.
Vakfiye: Yapının vakfiyesi bulunamamıştır.
Kurucu: Bilinmiyor.
Sanatçı: Bilinmiyor.
Onarım Durumu: Yapıda Cumhuriyet öncesi bir onarıma dair bir iz bulunmamıştır. Yapı uzun bir süre harabe halindedir. F. Sarre 1895 yılında ziyaret ettiği yapının durumunu bir harabe olarak ifade eder. Günümüzde de oldukça harap olan yapıda herhangi bir restorasyon yapılmış olmasa da 1996 yılında SÜSAM tarafından yapıda genel bir temizlik yapılmış ve acil önlem alınması gereken bölümler için geçici çözümler getirilmiştir. Restorasyonu da düşünülen bu çalışmalar bazı bürokratik engellere takılarak tamamlanamamıştır.
Hanın özellikle girişin üstünde yer alan mekanların, avlunun kuzey ve güneyinde yer alan eyvanlar ve kapalı mekanın ana akstaki ve diğer bazı bölümlerinin tonoz örtüleri tamamen yok olmuştur. Ayrıca kapalı mekanın taçkapısının bulunması gereken batı cephesi de yıkılmıştır. Hanın beden duvarları da hayli harap haldedir. Yapının bu duruma gelmesinde, onun etraftaki insanlar tarafından bir taş ocağı olarak kullanılmasının büyük payı vardır.
Plan: Doğu-batı doğrultusunda uzanan, açık avlulu ve kışlık mekandan oluşan bir plana sahip yapının giriş cephesi batıda yer alır. Dışa taşkın tonoz örtülü girişten avluya geçilmektedir. Avlunun kuzeyinde beş eyvan bulunurken güneyinde de beş yarı açık tonoz örtülü mekan yer almaktadır. İki kat halinde düzenlenen giriş cephesinin alt katında, girişin kuzeyinde ve güneyinde tonoz örtülü iki mekan bulunur. İkinci katta, güneyden kuzeye doğru mescit ve diğer iki mekan sıralanmaktadır. Kışlık bölümden daha büyük ölçülere sahip olan açık avlu kuzeybatı ve güneybatıda bir, güney ve kuzey cephede de bulunan iki payanda ile desteklenmiştir.
Kışlık bölüm kuzey-güney doğrultusunda uzanan tonuz örtülü yedi sahına ayrılmış olup bu sahınları doğu-batı doğrultusunda uzanan dikey bir sahın kesmektedir. Kışlık mekanın çok fazla derecede tahrip edilmiş olması, bu mekanda bazı detayların kesinleşmesini zorlaştırmaktadır. Özellikle sekinin tam olarak detayları bilinmemekle birlikte diğer hanlardaki sekilere ve yapının kışlık bölümünün sahip olduğu plan dikkate alınarak bazı çıkarımlarda bulunulmaktadır. Kışlık bölüm kuzey ve güney cephede yer alan altı mazgal pencere ile aydınlatılmaktadır.
Hanın açık avlu ve kışlık bölümü toprakla dolmuştur. İki kat halinde düzenlenen cephenin ikinci katına avluda yer alan iki merdivenle ulaşılmaktaydı. Bu merdivenlerin biri, avlunun güneyinde yer alan ilk eyvandan doğrudan mescide ulaşmaktaydı. Mescide girişi sağlayan bu kapı eyvanı örten beşik tonozun şekline göre düzenlenmiştir. Diğer merdiven ise avlu girişinin güneyinde yer alır. Günümüzde basamakları görülen merdiven sivri kemer içine alınmış, devşirme söveli bir kapıya ulaşmaktadır. Örtüleri tamamen yıkılmış olan ikinci kat mekanları beşik tonozla örtülmüş olmalıdır. Mescide ayrı bir kapı ile ulaşılması onun ikinci katta yer alan diğer mekânlardan ayrı tutulduğunu göstermektedir. Oldukça sade mihrabın iki yanında mazgal pencereler bulunur. İkinci katta diğer mekanlar Mescit kadar sağlam değildir.
Üçboyutlu Özellik: Anadolu Selçuklu mimarisinde karşımıza çıkan, yapıların giriş cephelerine yapılan vurgu Obruk Han’da çok daha farklı şekilde karşımıza çıkmaktadır. Girişin bulunduğu batı cephenin iki ucunda yer alan köşe kuleleri, dışa taşkın, sivri kemerli taç kapı, iki katlı cephe kurgusu ve den-danlı düzenleme yapıya kervansaraydan çok bir kale görünümü vermektedir. Giriş kemerinin üzerinde lento ve söveleri devşirme olan pencereler, cepheye hareketlilik kazandıran unsurlardır. Tüm bunların yanında batı cephesi ve diğer cephelerde kullanılan inanılmaz sayıda ve nitelikte devşirme malzeme cephelerde dikkati çekmektedir. Batı cephe haricinde diğer cepheler kullanılan devşirme malzeme haricinde gayet sadedir.
Malzeme: Yapıda, mermer, kesme taş ve yığma taş kullanılmıştır. Batı cephede düzgün kesme taş kullanılmışken diğer cephelerde sıralı yontulmuş taşlar kullanılmamıştır. Kesme taş batı cephesi haricinde özellikle kemerlerde muntazam kesme taş kullanılmıştır. Mermer malzeme ise genel olarak yapıda kullanılan devşirme malzemedir. Devşirme malzeme özellikle yapının kışlık bölümünde, ana aksın doğu ucunda yer alan eyvanda kullanılmıştır. Burada yassı sütunlar korkuluk levhaları ve bazı kitabeli parçalar ve profilli parçalar kullanılmıştır.
Süsleme: Yapıda herhangi bir süsleme görülmese de kullan farklı devşirme malzemeler tek düze taş işçiliğinin yarattığı monotonluğu bozmaktadır. Özellikle yapının cephelerinde ve iç mekanda pek çok devşirme malzeme üzerinde haç motiflerinin tıraşlanmadan kullanıldığı dikkat çekmektedir.
Tarihlendirme: Kitabesi bulunmayan yapının tarihlendirmesinde, bu güzergâhta inşa edilen ve kesin inşa tarihleri bilinen hanlar dikkate alınarak, yapı 13. yüzyılın ikinci çeyreğine tarihlendirilir. Birçok araştırmacı 13. yüzyılın ilk yarısını inşa tarihi olarak verirken İ. Hakkı Konyalı herhangi bir belgeye dayanmaksızın hanın II. Kılıç Arslan’ın veliahtlığı zamanında yapıldığını belirtir. İbni Bibi’nin eserinde Obruk Mevki, Obruk Menzili ve Obruk Hanı olarak üç farklı şekilde geçmektedir. İlk iki tabirde hanın varlığı tartışmalıdır. 1261 yılında Baycu Noyan’ın Konya’ya hareketi esnasında Obruk Hanı tabiri kullanılmıştır.
Değerlendirme: Yapı açık avlulu ve kışlık mekandan oluşan klasik Anadolu Selçuklu kervansarayları planına sahip olsa da giriş cephesinde alışık olunmayan kurgu ve çok fazla sayıda kullanılan devşirme malzeme ile Anadolu Selçuklu mimarisinin ender örneklerinden biridir. Bunun yanı sıra Obruk mevki ve Obruk menzili tabirlerinden burada tam olarak bir kervansarayın mevcudiyeti anlaşılmasa da Horozlu Han’da olduğu gibi hanın bulunduğu mevki ile ilişkisini takip edebilmekteyiz.
Kaynakça:"BAŞ, Ali, ""Anadolu Selçuklu Dönemi Konya Kervansarayları "", Çekül Sanatsal Mozaik, C. 3, S. 33, 1998, s. 60- 69.
BAŞ, Ali, “Obruk Han”, Anadolu Selçukulu Dönemi Kervansarayları, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara, 2007, s. 347-357.
DEMİR, Ataman, ""Anadolu Selçuklu Hanları. Obruk Han"", İlgi, 45, 1986, s.10-14.
GÖRÜR, Muhammet, “Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları Kataloğu” Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları, Kültür Bakanlığı, Ankara, 2007, s.473-528.
İbni Bibi; El Evamirü’l- Ala’iye Fi’l-Umuri’l-Ala’iye (Selçukname) I-II, (Haz. Mürsel Öztürk), Kültür Bakanlığı, Ankara, 1996.
KONYALI, İbrahim Hakkı, Abideleri ve Kitabeleri ile Niğde AKSARAY TARİHİ 2.CİLT, Fatih Yayınevi, İstanbul, 1974.
ÖZERGİN, M. Kemal, Anadolu Selçukluları Çağında Anadolu Yolları, İstanbul Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul, 1959.
ÖZGERGİN, M. Kemal, ""Anadolu'da Selçuklu Kervansarayları"", Tarih Dergisi, XV/20, 1965, s.141-170.