SIRÇALI MEDRESE

Yerin adı: Alaeddin Tepesi’nin güneyinde Sahip Ata Camii’ne giden ve kendi adını taşıyan Sırçalı Medrese Sokağı ile Şube Sokak’ın kesiştiği köşede yer almaktadır. Bulunduğu çevre eski Konya’nın dış kale surları içinde kalan saha olup, Gazi Alemşah Mahallesi adıyla anılır.

Yapım Tarihi: Kitabeye göre 640 H /1242-43 M tarihinde inşa edilmiştir.

Kitabe: Taçkapısının üzerinde bulunan bir kitabesi mevcuttur.

Vakfiye: Vakfiyesi bulunamamıştır.

Kurucu: Yapının banisi I. Alaeddin Keykubad’ın lalası ve oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev (1237-1246)’in de emirlerinden Bedreddin Muslih’dir.

Sanatçı: Ana eyvandaki kitabe panosunda mimarının ve çini ustasının “Ameli Muhammed İbn Muhammed Osman el-benna el Tusı” yani Tuslu Osman oğlu Mehmed oğlu Mehmed olduğu yazılıdır.

Onarım Durumu: Medresenin tamiriyle ilgili ilk kayıt 1039 H./1629 tarihlidir. 1055 H./1645 tarihindeki bir berat suretiyle , yine medresenin harabiyetinden ve bu sebeple derslerin yapılamadığından söz ediliyor.
Sırçalı Medrese XVII. yüzyılda yıkılmaya başlamış, XIX, yüzyılda öğrenci odaları tamamen yıktırılarak yerlerine kerpiç odalar yapılmış, 1924'den sonra da terk edilmiştir. Mehmet Ziya Bey, Mimar Kemalettin , Halil Ethem Eldem , M.Muhlis Koner, Ahmet Cemal, Şehabettin Uzluk, Abdülkadir Erdoğan , Faik Soyman, İbrahim Tongur, Mehmet Önder, Zeki Oral, Abdullah Kuran, Oktay Aslanapa, İbrahim Hakkı Konyalı, Suut Kemal Yetkin, Celal Esat Arseven , Mahmut Akok gibi araştırmacılar yayınlarında medreseyi tanıtırken yıkık ve bakımsız halini dile getirmişlerdir. Zeki Oral “Bugün medresenin cümle kapısı ile kapının sağındaki türbe odası ve mukabilinde odalar muhafaza edilmiş, sağ ve sol yanlardaki talebe odaları yıkılmış, sağda temel duvarı solda ikinci katı tutan kemerler kalmıştır” demektedir.

1940 yılında ilk kurtarma çalışması Müzeler Genel Müdürlüğü Anıtlar Şubesi eliyle başlamıştır. 1954 yılından itibaren ciddi çalışmalar başlamıştır. 1955 yılında kısmen ayağa kaldırılan medrese, 1960-61 yılında Mezar Anıtları Müzesi olarak kullanılır hale getirilmiştir. 1965 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’na müze olarak bedelsiz tahsil edilen medresenin 1969 yılından itibaren aynı bakanlık tarafından restorasyonu devam etmiş ve 1975’e kadar sürmüştür. 1985 yılında medresenin üst katı Rölöve ve Anıtlar Kurulu’na tahsis edilmiştir. Yeni bir proje hazırlanarak üst kattaki mekânlarda bazı tadilatlarla kalorifer tesisatı, tuvalet ve hizmet odaları gibi değişiklikler yapılmıştır. 1987’de kurul kararıyla pencerelerin beton dışlık ve alçı içlik ile batı tarafına derz yapılması kararlaştırılmış, 1988 de etrafına drenaj yapılması düşünülmüştür. 1997–99 yıllarında ise taşların değiştirilmesi, derzlerin yenilenmesi, tonoz ve kubbedeki eksik kurşunların tamamlanması, girişteki çürük döşemelerin yenilenmesi gibi onarımlarla yapının korunması sağlanmıştır. Bugün medresenin alt katı Mezar Anıtları Müzesi, üst katı ise Rölöve ve Anıtlar Kurulu’nun bürosu olarak hizmet vermektedir.

Plan: Medrese doğu-batı yönünde kurulmuş, açık avlulu, iki eyvanlı ve iki katlı medreseler grubuna girer.
Kapı açıklığından giriş eyvanına geçilir. Burası üç kademeli olarak düzenlenmiştir. İlk iki kademe eyvanın derinliğini oluştururken üçüncüsü revak ayaklarını da içine alacak şekilde avluya doğru taşarak medresenin ikinci katına kadar yükselerek adeta bir üst eyvan görüntüsü almaktadır. Taçkapı ile bunun arasında kalan hacim üstte büyükçe bir oda haline getirilmiş, avlu tarafına bir de pencere açılmıştır. Giriş eyvanının ilk bölümünün üstü basık tonozla örtülüdür. Bu bölüm sağında türbeye, solunda ise pencereli odaya geçit vererek burası derin bir koridor halindedir. Eyvanın ikinci kademesini teşkil eden bu koridorun üstü tonoz kavsinden sonra tepede iki kere kırılarak Bursa kemerine dönüşmektedir.

Giriş eyvanının sağında ve solunda servis odaları bulunmaktadır. Kuzeyde kalan ilk oda türbedir ve hemen yanında kareye yakın dikdörtgen planlı olanın üstü doğu-batı istikametinde sivri beşik tonozla örtülüdür.

Öğrenci odaları yan revakların arkasındadır.Sivri beşik tonozla örtülü odaları birbirinden ayıran duvarlar restorasyon sırasında kaldırılarak boydan boya koridor haline getirilmiş, aralarındaki taş örgü kemerler (kuzey-güney doğrultusunda) yerlerinde bırakılmıştır.30-40 yıl önce çekilen fotoğraflardan üstlerinin açıldığı ve taş kemerlerin yerinde durduğu izlenmektedir.

Ana eyvan giriş eyvanının tam arasında yer almaktadır.Eyvanın cephesi yandaki kubbeli odalara birleşerek bir bütünlük oluşturur. Dershane olmasının dışında kıble duvarına açılan mihrabıyla mescit görevini de üstlenmektedir. Tonoz çinilerle kaplıdır. Batı duvarında bir pencere yer alır. Ön cephe eyvan kemerinden yarım metre kadar dışarı taşmaktadır. Kemerin etrafı yazı bordürüyle kuşatılmıştır. Zemini iç içe helezonik kıvrımlar yapan firuze renkli çinilerden kesilmiş ince dal ve yapraklarla bezelidir.

Üçboyutlu Özellik: Medresenin öne doğru çıkıntı yapan portali çeşitli geometrik süslemelerle bezelidir. Taçkapının genişliği 7,15 m. yüksekliği ise 9,30 m. dir. Kareye yakın ölçüleriyle Selçuklu taçkapı geleneğini devam ettiren kapının anıtsal kütlesi 1,12 m. lik dışa doğru çıkıntı yapmakta ve cephe duvarından biraz yüksekte kalmaktadır. Çıkıntıya karşın basık kemerli giriş kapısı 2,00 metre kadar içeri açılmış bir eyvan görüntüsünü verir. Doğu portali sivri kemerli bir kuşatma kemerine sahiptir. Portal geometrik süslemenin ağır bastığı bordürlerle çerçevelidir. Kapının sağında ve solunda geometrik bordürlerle çevrili mukarnaslı nişler bulunmaktadır. Köşelerde gövdeleri yivli iki sıra kenger yapraklı korint başlıklı sütünçeler yer alır. Nişler ve sütun başlıklarının üst hizasında birkaç sıralı mukarnaslı konsol bulunmaktadır. Basık kemerli kapının üzerinde, üç merkezli kemerli kitabe, sağında ve solunda kapatılmış mukarnaslı iki pencere bulunur. Portalde sütunlardan sonra bitkisel bezemeli dar bir bordür ve geniş geometrik bezeli bordür gelmektedir. Daha sonra yarım yıldız bordürü ve en dışta eşkenar dörtgen ve dairelerin bir birine geçmesinden oluşan bir bordür gelmektedir. Geometrik geçmeli ana bordürdeki yıldız göbeklerinde çarkı felek ve iri rozetler, ara boşluklarda ise küçük rozetler bulunmaktadır. Kuşatma kemerinin üzerinde derin oyulmuş üçlü yaprak dizisi yer almaktadır. Kemeri dıştan , üzerinde geometrik geçmeler bulunan bir bordür çevrelemektedir.

Malzeme: Medresenin inşasında kesme taş , moloz taş ve tuğla kullanılmıştır.

Süsleme: Sırçalı Medrese’de taş , tuğla ve çini süsleme kullanılmıştır. Taş süsleme daha bağımsız bir gelişme gösterirken tuğla ve çini süslemeler çoğunlukla birbiriyle kaynaşır durumdadır. Taş süslemeler yapının dışında görülürken tuğla ve çini süslemeler yapının içinde görülmektedir. Taş süslemenin görüldüğü yegane yer taç kapıda olup, bitkisel ve geometrik özellikler gösteren süslemede teknik, yüzeyde bir oyma kabartma şeklindedir. Tuğla malzeme üç şekilde kullanılmıştır. Birinci uygulama tuğlanın kendi tabii hali ve rengiyle, ikincisi üstü sırlanarak, üçüncü uygulamaysa küçük çinilerle beraber kullanılmasıdır.Çini malzeme de tuğlada olduğu gibi üç şekilde kullanılmıştır. Birincisi tuğlaların dışının kaplanması şeklinde, ikincisi düz plaka çiniler halinde, üçüncü uygulamaysa küçük çini parçalarının birleştirildiği mozaik tekniğiyledir.

Tarihlendirme:

Değerlendirme: Sırçalı Medrese’ de, eseri yapan, yaptıran ve ustasının da belirtilmiş olması önemlidir. Bu durum eseri eksiksiz tanımamıza yardımcı olmuştur. Anadolu’da pek çok önemli eserlerde dahi bu bilgiler belirtilmemiş olup, tanımlamalarda sorunlar doğurmuştur. Sırçalı Medrese ayrıca 13. yüzyılın ilk yarısında inşa edilen en zengin çinili medresedir.

Kaynakça: ALTUN, Ara, Ortaçağ Türk Mimarisinin Anahtarı İçin Bir Özet, İstanbul, 1988.
ASLANAPA, Oktay, Türk Sanatı I-II, Başlangıcından Beylikler Devri Sonuna Kadar, Ankara, 1984
ATÇEKEN, Zeki, Konya’daki Selçuklu Yapılarının Osmanlı Devrinde Bakımı ve Kullanılması, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara,1998.
BAKIRER, Ömür, Onüçüncü ve Ondördüncü Yüzyıllarda Anadolu Mihrabları, Türk Tarik Kurumu, Ankara, 1976.
ERDEMİR, Yaşar, Karatay Medresesi, Çini Eserleri Müzesi, T.C. Konya Valiliği İl Kültür Müdürlüğü, Konya, 2001.
KONYALI, İbrahim Hakkı, Abideleri ve Kitabeleri ile Konya Tarihi, Konya, 1964.
KUBAN, Doğan, Selçuklu Çağında Anadolu Sanatı, Yapı Kredi Yay., İstanbul, 2002
KURAN, Aptullah, Anadolu Medreseleri, I, Ankara,1969.
ÖNDER, Mehmet, Konya Rehberi, Konya, 1950.
SÖNMEZ, Zeki, Başlangıcından 16. Yüzyıla Kadar Anadolu Türk-İslam Mimarisinde Sanatçılar, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1995.
SÖZEN, Metin, Anadolu Medreseleri, Selçuklu ve Beylikler Devri, 2.Cilt, İstanbul, 1970-72.