ULU CAMİİ

Yerin adı: Çorum’da Çöplü Mahallesi’ndedir.

Yapım Tarihi: 13. yüzyılın sonları.

Kitabe: İnşa kitabesi mevcut değil. İki tane tamir kitabesi vardır.Bu kitabeler son cemaat yerinden harime açılan kapının üzerindedir.1225/1810 ve 2 Zilhicce 1329/2 Aralık 1911

Vakfiye: Yapıya ait vakfiye günümüze ulaşmıştır.

Kurucu: İlk kurucusu Sultan III. Alaeddin Keykubad’ın azaldı kölelerinden Hayreddin Bey’dir. İkinci banisi, Sultan IV. Murad’dır. Üçüncü banisi ise Abdülfettah Bey’dir.

Sanatçı: Bilinmiyor.

Onarım Durumu: Çorum Ulu Camii 1509 yılında meydana gelen ve küçük kıyamet olarak adlandırılan depremde hasara uğramıştır, 1514 yılındaki depremde kubbesi çökmüştür. III. Murad zamanında (1574-1588) Mimar Sinan tarafından onarmıştır. IV. Murad (1623–1640) Erivan seferine giderken camiyi tamir ettirerek etrafına medrseler ve akarat yaptırmıştır.1786 ve 1793 yıllarındaki depremlerde büyük hasar görmüş.
İçerisinde namaz kılınamaz durumu gelmiş ve uzun bir süre harap bulunduktan sonra 1225/1810 yılında ahşap ortada tek kubbeli, tek katlı son cemaat yeri ve camekânlı düzenlenmiştir. Zilhicce 1329/ 2 Aralık 1911’de onarım görmüş, bu onarımda doğudaki minare ilave edilerek, son cemaat yeri iki katlı düzenlenmiştir. 1982 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce çatısı, beden duvarlarının kesme taştan kaplama bozuk taşları ve minare şerefelerinin korkuluk taşları değiştirilmiş. Şadırvanın tamiri 1990’dır.
Bugün sağlamdır ve ibadete açıktır.

Plan: Muntazam olmayan bir avlunun güneyinde yer alan Çorum Ulu Camii, üç tarafı kapalı son cemaat mahalli ve ortası büyük bağdadi kubbe ile örtülü dikdörtgen planlı bir yapıdır. İlk cami dokuz kubbeli idi, sonraki onarımlarda yukarıdaki şeklini almıştır. Kuzeydeki portalden iki katlı son cemaat yerine geçilir. Birinci katın doğu ve batı tarafları düz tavanla örtülü olup ikinci kat beş kubbelidir. Her iki kanattaki ahşap tavan çıtakari baklava dilimli motiflerle süslüdür. Kuzey cepheye altlı üstlü açılmış yuvarlak kemerli pencerelerin dördünden ışık alan son cemaat yerinin birinci katından harime basık kemerli dört pencere açılmıştır. Harime girilen portalin üzerinde 1329/ 1911 tarihli son cemaat yerinin inşa kitabesi ile son cemaat yerinin bu bölümünü örten kubbenin altında iki satır halinde İhlas Suresi vardır. Kare planlı harimin orta bölümü bağdadi büyük bir kubbe ile kubbenin dört tarafından kalan kısımlar ahşap tavanla örtülüdür. Hem kubbe hemde ahşap tavan üstten kırma çatı altına alınmıştır. Ortadaki bağdadi basık ahşap kubbe on iki ahşap sütun üzerine oturmaktadır. Sütunlar birbirine basık kemerle bağlıdır. Yirmi kaburgalı kubbe çeşitli yazılar, bitkisel ve geometrik motifli kompozisyonlarla süslenmiştir. Harimin kuzeyine doğu ve batıdaki kapıları da altına alacak şekilde ahşap mahfil yapılmıştır. Buraya ve son cemaat yerinin doğu ve batı kanatlarındaki mahfile kuzey-batı, kuzey-doğu köşelerdeki merdivenlerle çıkılır. Caminin güney cephesinde dokuz pencere vardır. Doğu ve batı cephesinde altlı üstlü sekiz pencere yer alır. Harimin güney-doğu ve batı köşelerinde Sakalı Şerif mahfazası vardır. Mihrap gülkurusu, beyaz ve siyah damarlı renkli mermerden yapılmıştır. Dikdörtgen çerçeveli mihrap iki kenar bordürü ile çevrelidir. Mihrap nişi yedigendir, Dilimli kemer nişin kavsarası dilimsiz istiridye kabuğu biçimindedir. Doğu ve batı kenarlarlarında yüzeyden dışarı çıkıntı yapan, dikdörtgen formlu siyah mermerli ve üstlerinde birer istiridye motifli taç bulunan köşelik tablası “Kullema dahale aleyha Zekeriyye’l-mihrab” yazısıyla doldurulmuştur. Mihrabın batısındaki abonaz ağacından minber sahte kündekari tekniğinden yapılmıştır. Üzerinde 10 Sefer 706/ 21 Ağustos 1306 tarihi yazmaktadır. Davut oğlu Ahmed’in yapılmasını emrettiği minberin kapı ile mihrap tarafını kapıda imzası bulunan Ankaralı Abdullah oğlu Davud yaparken, batı tarafı yine Ankaralı olan Ebubekir oğlu Muhammed yapmıştır.

Üçboyutlu Özellik: Camiye doğu, batı ve kuzeyden , son cemaat yerine kuzeydeki kapıdan, harime ise doğu ve batıdaki kapılardan girilmektedir. Son cemaat yerinin yanları ve önü camekânla kapalıdır. Kuzey cephesi son derece hareketlidir. Burada toplam on yedi pencere yer alır. Pencere aralarında silmeler bulunur. Cephedeki bulunan yatay ve dikey silmeler cephede hareket sağlar. Buranın duvarları sarı kesme taşlıdır. Harime açılan batı ve doğu kapılar sadedir. Son cemaat yerinin kuzey cephesini boydan boya dolaşan silmeler diğer cephelerde de tekrarlanır. Cephelerdeki altlı üstlü ve söveli pencereler dıştan basık kemerlidir. Üst pencereler alçı şebekeli alt pencereler demir parmaklıdır. Mihrap güney cepheden dikdörtgen şeklinde dışa çıkıntılıdır. Son cemaat yeri iki katlıdır. Son cemaat yeri ile harimin birleştiği köşelerde birer minare bulunur, Kuzey-doğudaki minare 1911 yılında ilave edilmiştir. Birbirine benzeyen minareler köşelere bitişik ve cephelerden çıkıntı yapan kare kaideli, soğan başı papuçlu, poligonal gövdeli tek şerefeli ve ikişer bileziklidir

Malzeme: Muntazam kesme taş kullanılmıştır.

Süsleme:Ulu camide tezyini motifler, kompozisyonlar ve görünümler dış cephelerde, şadırvanda, minarelerde, harim ve mahfillerin ahşap tavanlarında, harimin ortasındaki kubbede, ahşap kapı kanatlarında, üst pencere şebekelerinde, mihrapta ve minberde bulunmaktadır.Caminin en tezyinatlı unsuru harimin orta mekanını örten bağdadi kubbesidir. Yirmi kaburgaya bölünmüş kubbede, güneyden batıya doğru her bir kaburgaya Allah’ın bir ismi gelecek şekilde yazılmıştır. Bu yazıların altında palmet ve rumi karışımlı birer bitkisel kompozisyon, yazıların üstünde ise ikisi kırmızı biri mavi olmak üzere üçer güllü ve yapraklı bezemeler vardır. Kubbenin ortasında ise kıvrık dal ve yaprak bezemeli büyük bir göbek ve bu göbeğin altında ise Nur Suresi’nin 34. ve 35. şinci ayetlerinin yazılı olduğu kalın bir kuşak bulunmaktadır. Kubbe kasnağının oturduğu köşelere güney-doğudan yuvarlak içine alınmış Ömer, güney-batıdaki Ebubekir, Kuzey-batıdakinde Ali, kuzey-doğusundakine Osman yazıları vardır.

Tarihlendirme: XIII. yüzyılın sonlarında inşa edilen cami, Sultan IV. Murad (1623-1640) zamanında yeniden yaptırılarak Murad-ı Rabı Camii ismini almıştır.

Değerlendirme: Cami bugünkü şeklini 1810 ve 1911 yıllarındaki onarımlar sonucu almıştır. Çorum Ulu Camii 1306 yılına ait ahşap minberi, ortası on iki ahşap sütununa binen baldaken şeklinde bağdadi kubbe ile örtülü harimi, çift katlı son cemaat yeri ve iki minaresiyle Çorum’daki camilerin en önemlisidir. Ayrıca Ulu Cami günümüze ulaşamayan haziresi ve avlunun kuzeyindeki medrese odalarıyla Çorum’da hazireli ve avlusunda medrese hücreleri bulunan Abdülbaki Paşa ve Gülabi Bey gibi camilerin üçüncü örneği oluşturmaktadır.

Kaynakça: Abdulkadir Dündar, Çorum Cami ve Mescitleri, Ankara 2004.
Ali Ilıca, Belgelerle Çorum Ulu Camii ve Vakıfları, Ankara 2006.