ULU CAMİİ

Yerin adı: Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde bulunmaktadır.

Yapım Tarihi: Yapının ilk inşası 629 / 1231-32 yıllarında gerçekleşmiş olup, günümüzdeki halini 673 / 1274 yılında almıştır.

Kitabe: Yapıda inşa, onarım ve sanatçı adı veren toplam altı kitabe bulunmaktadır. En erken tarihli kitabe, caminin doğu cephesine bitişik olan ve Sölpük Mescidi denilen bölümün kapısı üzerinde yer almaktadır. Beş satır halinde, sülüs hatla yazılmış kitabe 629/1231-1232 tarihini vermektedir. İkinci erken tarihli, üç satır halinde sülüs hat ile yazılmış kitabe, camide yapılan yenilemenin ardından, kuzey cephede kapı üzerine yerleştirilmiş olup, 673/1274 tarihini vermektedir. Minarenin yapımı ile ilgili 812/1409 tarihini veren kitabe, minare kaidesinin doğusunda, kapı üzerinde iki satır halinde sülüs hatla yazılmıştır. Yapının doğu cephesinde yer alan kapının üzerinde, dört satır halinde düzenlenmiş, 843/1439-40 tarihini kitabe Osmanlı döneminde yapılan onarımı belirtmektedir. Yapıda gerçekleşen, kitabesi mevcut son onarım kitabesi de doğu cephedeki kapının üzerinde yer alır ve bu kitabe 1192/1778 tarihini vermektedir. Minber kapısının doğu ve batı kanatlarında tarih vermeyen kitabede, minberin sanatçısı olarak Büyük Hoca Muhammed oğlu Hasan karşımıza çıkmaktadır.

Vakfiye: Yapının vakfiyesi bulunamamıştır.

Kurucu: 629/1231-32 tarihli kitabede bani olarak Cemaleddin Ali Bey’in adı geçmektedir. Ayrıca devşirme olması muhtemel Abdullah oğlu Mikail yenileten, Taymiş oğlu Hacı Habib minareyi yaptıran olarak kitabelerde belirtilmektedir.

Sanatçı: Yapıda mimar adına ulaşılamazken, minberde yer alan kitabe sayesinde, ahşap ustası Muhammed oğlu Hasan’ın minberi yapan usta olduğu anlaşılmaktadır.

Onarım Durumu: Günümüzde yapının Cumhuriyet dönemi öncesinde geçirmiş olduğu iki onarım bilinse de yapı günümüze kadar çok daha fazla onarım geçirmiş olmalıdır. Günümüzde oldukça iyi durumda olan yapının, orjinal taşıyıcı ahşap sütunlarından sadece bir iki örnek günümüze ulaşmıştır. Cami günümüzde ibadete açık bulunmaktadır.

Plan: Doğu-batı doğrultusunda enlemesine uzanan, düzgün olmayan bir plana sahiptir. Altı sahna sahip harim bölümü, ahşap ayakların taşıdığı kırma çatı ile örtülüdür. Ayrıca üçüncü sahnın ekseninde sembolik küçük bir ahşap kubbe bulunur. Caminin doğu cephesi üç mekan halinde dışa taşmıştır. Günümüzde bu mekana Sölpük Mescidi denilmektedir. Güneydoğu cephesinde minarenin yer aldığı camiye girişi; doğu, güney ve kuzey cephelerde yer alan kapılar sağlamaktadır. Kuzey cephede bulunan kapı, kadınlar mahfiline açıldığı için bu kapıya kadınlar kapısı denilmektedir. Harim bölümünü kıble ve batı duvarlarında bulunan pencere açıklıkları ile aydınlatılmaktadır.

İç mekanda ilk dikkati çeken, kırma çatıyı taşıyan ahşap sütunlar ve onarlın kaidesinde ve başlık olarak kullanılan devşirme malzemelerdir. Diğer taraftan yapının alçı mihrabı ve minberi iyi denilebilecek durumdadır. Camide yer alan minber 1924 yılında yıkılan Sivrihisar Kılıç Mescidi’nden getirilmiştir. Ahşap taşıyıcıların bazılarında kalem işi izleri görülebilmektedir.

Üçboyutlu Özellik: Yapının cepheleri sıvanarak boyanmıştır. Cephelerde dikkate değer sadece girişi sağlayan kapılar ve onların üzerindeki kitabelerdir. Kuzey cephede yer alan ve Kadınlar Kapısı denen basık kemerli kapı, oldukça sade olmasına karşı üzerinde yer alan kitabesi ve kitabenin iki yanındaki kabaralar kapıya farklı bir görünüm kazandırmıştır. Batı cephede yer alan anıtsal sayılabilecek ölçülere sahip, üzerinde ahşap bir sundurması olan mermer taçkapı, basık bir kemere ve tek sıra büyük boyutlarda mukarnaslara sahiptir.

Malzeme: Günümüzde yapının beden duvarları sıvalı olduğu için kullanılan malzeme görülemese de moloz taşın kullanıldığı bilinmektedir. İç mekanda örtü ve örtüyü taşıyan sistemde ahşap malzeme yoğun olarak kullanılmıştır. Mermer malzeme ise karşımıza girişi sağlayan kapılarda ve iç mekan da kullanılan devşirme malzemelerde çıkmaktadır.

Süsleme: Yapının cephesi oldukça sade olup, kapılar haricinde herhangi bir süsleme unsuruna rastlanılmaz. Kuzey cephede yer alan kapıda süsleme olarak iki kabara ve iki çok yapraklı çiçek motifi kullanılmıştır. Batı cephede yer alan kapıda ise sadece tek sıra büyük boyutlarda mukarnaslar kullanılmıştır. Süsleme unsuruna en çok iç mekanda ahşap direklerde, minberde ve mihrapta rastlamaktayız. Mihrabın olduğu mekanda bulunan direklerden gövdesinde baklava dilimleri bulunan ve yer yer kırmızı aşı boyası bulunan direk birçok araştırmacıya göre caminin orijinal direklerinden biridir. Ayrıca direklerde kaide ve başlık olarak kullanılan sütun başlıkları ve impostlar işlevsel olmanın yanında süsleme programına da dahil edilebilir.

Tarihlendirme: Mevcut kitabeler sayesinde yapının tarihlendirilmesi kolaylıkla yapılmaktadır.

Değerlendirme: Anadolu Selçuklu Mimarisi içerisinde, Ahşap Direkli Camiler başlığı altında incelenen yapıların sayıca az olması ve Sivrihisar Ulu Camisi’nin bu grupta yer alan yapılar arasında iyi durumda olması önemli bir noktadır.

Kaynakça: -ALTINSAPAN, Erol - PARLA Canan, Eskişehir Selçuklu ve Osmanlı Yapıları 1, Anadolu Üniversitesi Yay., Eskişehir, 2004.
- ASLANAPA, Oktay, Türk Sanatı I-II, Başlangıcından Beylikler Devri Sonuna Kadar, Ankara, 1984.