ARAP BABA MESCİDİ

Yerin adı: Elazığ ilinin Harput ilçesinde, Sara Hatun Camisine giden yolu üzerindeki çıkmaz sokak içinde yer alır. Alacalı Cami adıyla da bilinen cami Elazığ Ovasına hakim bir yamaç üzerinde yer alır.

Yapım Tarihi: 678/1279 tarihinde yapılmıştır.

Kitabe: Mescit giriş kapısının üzerinde altı satırlık inşa kitabesi günümüze ulaşmıştır.


-in nema ya’mürü mesacidallahi men amene billahi
-vel-yevmil ahiri ve akamesslate ve atezzekate
-ve lem yahşe illallahe fease ülaike en yekunu minel-mühtedin.
-Tetavvea bi imareti hazel-bükati fi eyyamüssultanül-muazzam Gıyaseddünya ved-
-din Keyhusrev bin Kılıç Arslan halledallahü mülkehü el abdürraci rahmete rabbühülmennan.
-Yusuf bin-i Arabi Şah ibni Şaban. Fi seneti semaniye ve sebin ve sitte mie

“ Allah’ın mescitlerine ancak Allah’a ve ahret gününe inanan, namaza devam eden, zekatı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler mamur eder. İşte bunların muvaffak olmaları istenir. Bu bina Selçuklu sultanlarından dinin ve dünyanın yardımcısı olan büyük Sultan Kılıç Arslan’ın oğlu Keyhüsrev zamanında onun istek ve emirleriyle, Şaban’ın torunu ve Arabi Şah’ın oğlu Sahib’ül Ata Veli İhsan olan Cenab-ı Hakk’ın rahmetini dileyen Yusuf tarafından hicretin 678 yılında yaptırılmıştır” 

Vakfiye: Yapının vakfiyesi bulunamamıştır.

Kurucu: Mevcut kitabede yapının III. Gıyaseddin Keyhüsrev’in emri ve isteği ile inşa ettirildiği belirtilmektedir.

Sanatçı: Yapının kitabesinde Şaban’ın torunu ve Arabşah’ın oğlu Yusuf karşımıza çıkmaktadır.

Onarım Durumu: Arap Baba Mescidi her ne kadar günümüze görünüm itibari ile sağlam olarak ulaşmış olsa da aslında yapı bazı asli özelliklerini kaybetmiştir. Büyük bir bölümü yıkılmış olan minarenin alt kısımları ayaktadır. Yapının en çok mihrabındaki ve kubbe eteğindeki çinileri tahribata uğramıştır. Mihraptaki çinilerin bir kısmı 1998 yılında yurt dışına kaçırılmış ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün çalışmaları sayesinde, Cenevre’de bulunarak 2004 yılında Türkiye’ye iade edilmiştir. Çinilerin haricinde, son restorasyonda cephe kaplamalarının yenilenmesi ile yapının asıl duvar örgüsü oldukça değişmiştir. Günümüzde yapının döşemesi ve kubbenin kurşun kaplaması da son restoraston sırasında yenilenmiştir.

Plan: Kareye yakın dikdörtgen planlı, tek mekandan oluşan mescit, geçişleri Türk üçgenleri olan bir kubbe ile örtülmüştür. Yapının girişi kuzey cephede, eksenin doğusunda bulunur. Yapının kuzeybatı köşesinde ise minare yer almaktadır. İç mekan, güney cephede iki doğu’da ise bir pencere ile aydınlatılmaktadır. Mescidin batı cephesinde bulunan kapıdan bu cepheye bitişik türbe mekanına geçiş sağlanmaktadır.

İç mekanda dikkat çeken tek unsur çini bezemeli mihrap ve kubbe eteğinde de yer yer izleri görülen çinilerdir. Bunun haricinde yapının iç mekanı için söylenebilecek çok fazla bir şey yoktur. İç mekan günümüzde tamamen sıvanmıştır.

Üçboyutlu Özellik: Restorasyon öncesi yapının cephelerinde büyük gri taşlar kullanılmışken, bunların yüzeyleri günümüzde beyaz taşla kaplanmıştır. Güney ve doğu cephede yer alan pencereler basit dikdörtgen açıklıklardan ibarettir. Arap Baba Mescidi’nin kuzey cephesinde yer alan taçkapı, cephelerde en dikkat çekici unsurdur. Yapının kuzey batı köşesine bitişik minare kaidesi dışa doğru beşgen olarak çıkıntı yapar.

Malzeme: Arap Baba Mescidi’nde malzeme olarak karşımıza gri renkte kesme taş, moloz taş ve tuğla çıkmaktadır. Yapının duvarlarında kullanılan iri taşlar beyaz taşlarla kaplanmıştır. Minarenin gri kesme taştan kaidesinin üzerinde yükselen gövdede ve harim mekanını örten kubbede tuğla malzeme kullanılmıştır.

Süsleme: Yapı boyutları itibari ile çok büyük ölçülere sahip olmasa da sahip olduğu mihrap onu oldukça önemli kılmaktadır. Yapının kubbe eteğinde de kullanılan çini süslemeye minare gövdesinin en alt kısmında alçı süsleme ile birlikte yer verildiği mevcut izlerden anlaşılmaktadır. Yapıda çini süslemenin haricinde taş süsleme çok zayıf olsa da kuzey cephede yer alan taç kapıda görülür.
Güney cephe ekseninde yer alan mihrabın tüm yüzeyleri, mozaik tekniği ile uygulanan patlıcan moru ve türkuaz renkli çinilerle kaplanmıştır. Rumi, palmet, lotus gibi bitkisel motiflerin yanı sıra sekiz kollu yıldız kompozisyonu ve farklı geometrik formlarda kesilmiş küçük parçalarla oluşturulmuş düzenlemeler mihrap yüzeyinde birbirinden farklı zengin bir süsleme programı oluşturmaktadır.

Tarihlendirme:

Değerlendirme: Kitabesinin günümüze ulaşması sayesinde inşa tarihini kesin olarak bildiğimiz yapı, batı cephesine bitişik olan türbe yapısı ile ilginç bir plan ortaya koymaktadır. Yapıda asıl dikkatleri çeken mihrabında kullanılan mozaik çinilerdir.

Kaynakça: ARSLAN, Celil; Elazığ’daki Türk Devri Yapıları, (Basılmamış Doktora Tezi), Selçuk Üniversitesi, Sos. Bilm. Ens., Konya, 2003.
Rüçhan, ARIK-Oluş, ARIK; Anadolu Toprağının Hazinesi Çini Selçuklu ve Beylikler Çağı Çinileri, Kale Grubu Kültür Yay., İstanbul, 2007.
BAKIRER, Ömür, Onüçüncü ve Ondördüncü Yüzyıllarda Anadolu Mihrabları, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1976.