İÇ KALE

Yerin adı: Niğde şehir merkezinin doğusunda Alâeddin Tepesinde yer alır.

Yapım Tarihi:

Kitabe: Günümüzde Ak Medresede Karamanoğulları döneminde yazıldığı biline bir onarım kitabesi bulunmaktadır. Kitabe mermer levha üzerine sülüs hatla iki satır olarak işlenmiştir.

Vakfiye: Vakfiyesi bulunamamıştır.

Kurucu: Banisi bilinmemektedir.

Sanatçı: Bilinmiyor.

Onarım Durumu: İç kale kısmen günümüze ulaşmış, iç kaleyi kuşatan dış surlar ise birkaç burç ve duvar kalıntısı olarak görülebilmektedir. Kale Selçuklular döneminde II. Kılıçarslan, II. Rükneddin Süleyman Şah ve I.Alâeddin Keykubat dönemlerinde inşa faaliyetleri yaşamıştır. Kalenin asıl şekillenişi ise Sultan Alâeddin döneminde olmuştur. Yapı günümüzde müzede bulunan bir burç onarım kitabesinden anlaşıldığına göre Karamanoğulları zamanında onarım görmüştür. Sonrasında Osmanlılar döneminde İshak Paşa tarafından köprünün onarım gördüğü bilinmektedir. Kale Damat İbrahim Paşa’nın Nevşehir Kalesini imar etmesi ve Niğde Kalesindeki askeri birliği buraya göndermesinden (1727) sonra kaderine terkedilmiştir. Osmanlı son devirlerinde bir dönem cezaevi olarak kullanılmıştır.
1960’lı yıllarda bu alanda bir kent düzenlemesi yapılmış ve ne yazık ki binalar tarafından sarmalanmıştır.

Plan: Yapı bir iç kale ve onu dışarıdan çevreleyen bir dış kaleden oluşmaktadır.Ana burcun girişi kuzey cephede bulunan basık kemerli bir kapıdan girilir. Bodrum katında sivri beşik tonoz örtülü iki mahzen bulunmaktadır. Burcun birinci katının üzerinin ise üç sivri kemerle taşınan toprak damla örtüldüğü anlaşılmaktadır. Yapının ikici katına taş basamaklı bir merdivenle çıkılır ve burası da toprak damlı bir örtü sistemine sahiptir.

Üçboyutlu Özellik: İç kale ve surlar kent merkezinin doğusunda kuzey-güney doğrultusunda fazla yüksek olmayan tepenin üzerinde bulunmaktadır. Bu tepe kale içinde bulunan Alâeddin Camiinden dolayı Alâeddin Tepesi olarak adlandırılmıştır. Kale üzerinde bulunduğu araziden dolayı üç katlı bir görünüm sergilemektedir. Bu arazi eğiminden dolayı içkalenin güneyinde yar alan ana burç diğer burçlardan daha yüksek yapılmıştır.
Alâeddin Tepesinin kuzeyinde bulunan içkale dıştan düzensiz planlı ve dört taraftan burçlarla desteklenen surlarla kuşatılmıştır. İçkalenin ikisi doğuda beşi güney cephede bulunan 7 burcu günümüze gelebilmiştir. Burçlardan güney cephenin ortasında bulunanı beş yüzeyli diğerleri ise dikdörtgen ve kare planlıdır.
Kaleye güney cephenin doğusunda bulunan söveli ve basık kemerli bir kapıdan girilir. Kapı açıklığı beşik tonoz örtülü bir geçitle küçük bir avluya bağlanır. Kalenin ana avlusu düzensiz bir plan sergilemektedir. Ana burca güneydoğuda bulunan merdivenden ulaşılmaktadır. Burç üç katlı olarak düzenlenmiştir. Ana burcun doğu ve batısında da burçlar bulunmaktadır.

Malzeme: Niğde kalesinin inşasında malzeme olarak ince yonu ve moloz taş kullanılmıştır. Kale duvarlarında moloz taş ağırlıklı olarak kullanılırken, ince yonu taşın daha çok burçlar, kapılar ve bazı duvarların ön yüzünde kullanıldığı görülmektedir.

Süsleme: Oldukça sade inşa edilmiş bir yapıdır. Kalenin güney cephesinin doğu yüzünde kanatları iki yana açılmış, baş ve gövdesi cepheden verilmiş bir siren figürü bulunmaktadır. Kabartma olarak ilenen figürün baş ve ayakları tahrip olmuştur.

Tarihlendirme: Kalede herhangi bir inşa kitabesi bulunamamıştır. Fakat mimari özellikleri ve dönem kaynakları değerlendirilerek kalenin ilk olarak 9.yüzyılda Bizanslılar tarafından inşa edildiği asıl kurulumunu ise Selçuklular döneminde oluşturduğu düşünülmektedir.

Değerlendirme: Günümüze oldukça tahrip olmuş olarak gelen yapı iç kale ve dış kaleden oluşan geleneksel kale mimari özelliklerine sahiptir. İlk kurulumu Bizans dönemine tarihlenen yapı daha sonraki iktidar dönemlerinde ve özellikle de Selçuklular devrinde önemli eklentiler geçirmiştir. Bir savunma ve şehirleşme pratiği olan Niğde Kalesi Anadolu Selçuklu mimari uygulamaları içinde kısmen de olsa günümüze ulaşabilen yapılardandır.

Kaynakça: ÖZKARCI, M., Niğde’de Türk Mimari Eserleri, İstanbul, 1996.

Galeri