ŞEMS-İ TEBRİZİ MESCİDİ

Yerin adı: Alâeddin Tepesi’nin doğusunda, Şerafeddin Camii’nin kuzey tarafındaki yolun solunda olup, kendi adını verdiği mahallededir.

Yapım Tarihi: İlk yapının XIII. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir.

Kitabe: Yapıda mimarı, banisi ve yapım tarihi ile ilgili bilgi veren bir kitabe bulunmamaktadır.

Vakfiye: Yapıya ait vakfiye bulunamamıştır.

Kurucu: Kim tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir.

Sanatçı: Bilinmiyor.

Onarım Durumu: Karamanoğulları ve Osmanlılar döneminde yeniden yapılmıştır. 1960 ve 1977 yılarında retore edilen yapı, özgün mimimri üslubunu kaybederek günümüze ulaşmıştır.

Plan: Kareye yakın dikdörtgen planlı mescitin üzeri kırma çatıyla örtülüdür. Mescit türbe ile bitişik olup birbirine Bursa kemeri ile açılmaktadır. Türbenin solundaki mescit aynı zamanda semahane ve ayin yeri olarak da kullanılıyordu.Kapısı doğuya açılmaktadır. Mescit adi taşla yapılmış olup üzeri kurşun kaplı çatı ile örtülüdür. Mescit ortadan geniş bir kemerle bölünmüş sade bir yapıdır. Buraya son yılarda minber konularak cami olarak da kullanılmıştır. Kıble tarafına beş, kuzey tarafına dört, doğusuna üç pencere açılmıştır. Taştan olan mihrabta istalaktitler vardır. Girişte son cemaat yeri görevi gören üç mermer sütunun tuttuğu, saçak örtülü bir giriş kısmı vardır.

Üçboyutlu Özellik: Sade olan cephelerde yapıyı ortadan dolanan bir korniş yer alır. Türbenin önünde sonradan yapılan bir minare bulunmaktadır.

Malzeme: Malzeme gayrı muntazam taş kullanılmıştır.

Süsleme: Yapıda orjinal herhangi bir süsleme unsuruna rastlanmamıştır.

Tarihlendirme: Şems-i Tebrizi türbe ve mesciti, mezarlığı da olan kompleksinden oluşmakta idi. Mezarlık bugün park haline dönüştürülmüş. Konya Rehberi’inde bu yapı hakkında “Bu dairede Şems dedesiyle dervişlere mahsusu dört hücre ve bir salon vardır. Dairenin bulunduğu avluda bir kuyu , küçük bir bahçe ve dedenin ailesine mahsus hane görülür. Sol tarafındaki üzeri kurşunlu ve sivri bir ehramı havi bina , türbe, mescit ve semahanedir. Bu binanın mimarı kıymeti yoktur. Makam-ı Şems sağ tarafta bir camekanla tefrik ve her tarafı kandilerle tezyin edilmiştir. “ denilmektedir. Evliya Çelebi’de Konya’daki kırk kadar derviş tekesinin bulunduğunu ve bunların en meşhurunun Hazret-i Şems-i Tebrizi Tekkesi’nin olduğunu, kubbesinin yüksek olup içinde Mevlana ayinleri yapıldığını bildirir. Konya tahrir defterine göre, Arapça bir vakfiye suretinde 915 H/ M 1510 da Abdürrezzak oğlu Emir İshak Bey tarafından mescit elden geçirilmiş ve etrafına çeşitli binalar ilave edilmiştir.

Değerlendirme: Şems-i Tebrizi Türbesi, mescit ve türbe birimlerinin birbirine geçit vermesiyle tasarlanan bir Selçuklu yapısıdır. Fakat yapının Anadolu Selçuklu sonrasında defalarca günümüzdeki yapının plan özelliği haricinde mimari değeri yoktur.

Kaynakça: KONYALI, İbrahim Hakkı, Abideleri ve Kitabeleri İle Konya Tarihi, Konya 1944.
ATÇEKEN, Zeki, Konya’daki Selçuklu Yapılarının Osmanlı Döneminde Bakımı ve Kullanılması, Ankara 1998.